Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan bir konuşmasında herhalde kendi Partililerine hitaben çok önemli bir itirafta bulunmuşlar.
" FİKRİ İKTİDARIMIZI TESİS EDEMEDİK "
Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu mevzuda tevazu gösterdiğini kabul etmek isteriz.
Kendileri Fikri konularda şahsi gayretleri asla göz ardı edilemeyecek bir Devlet Adamıdır.
Ne var ki;
Devletin hızlı ve planlı bir biçimde derlenip toparlanması, geçmişin ihmallerinden günümüze yansıyan kimi çok ağır sosyal ve ekonomik sorunlarla baş edilmesi ve bunlara ilaveten devralınan kötü mirasların ortadan kaldırılması öyle kolay olmamıştır.
Tek başına bir siyasi hareketin tüm sorunları kökten halletmesi de beklenemez.
Yıllarca iktidarda olmak bile bazen her konuda başarılar sağlanmasına yetmeyebilir.
Gelecek kuşakların nasıl bir dünya ve nasıl bir Türkiye gerçeğiyle karşı karşıya geleceği de şimdiden tahmin edilemez.
Siyasi İktidar sahiplerinin toplumun değerlerine bağlı bir " Fikri Yapı " oluşturmada çok yönlü zorlukları bulunduğu da kabul edilebilir. Zira dünyada çok sayıda ideolojik, sosyal ve siyasal yapılanma modellerine itibar eden insani dokular da vardır ve her devirde olmuştur.
Fikir, insan aklının mahsulüdür. Aklı olmayanın fikri de olmaz. Hayatın her hücresel bölümünde aklın ortaya koyduğu ve akılla tespit edilen, keşfedilen, insanlığın önüne konulan değerler, değer hükümleri ve maddi anlamda çok çeşitlilik arz eden faydalı "Mahsuller " ile yaşamaktayız.
Maalesef asıl kaynak olan AKIL ve FİKİR deryalarından yararlanma hususu eğitimle,eğitsel temrinlerle ve tecrübeye dayanan sistematik düzenlemelerle olamıyor.
Türkiye'nin bir türlü tatmin edici bir başarıya ulaşamadığı ve sürekli olarak üzerinde tashihat yaptığı Eğitim Sistemi bize "FİKRİ İKTİDAR ALANI" açamamıştır.
Bir kaç neslin bilimde, teknolojide, kültür ve sanatta aynı doğru, çağdaş ve yararlı eğitimi alamadığı, hatta değişik eğitim sistemleriyle nesiller arasında kültürel hatta siyasal ve ideolojik zıtlık ve mesafelerin husule geldiği acı bir biçimde müşahede edilmektedir.
Tüm bu sebeplerledir ki, doğrudur; Fikri İktidarlar tesis edilememiştir.
Bu tespiti sadece bir İktidar Partisi'nin kendi geleceği ve iktidarını devam ettirme biçiminde anlamak kadar yanlış bir yargılama olamaz.
Siyaseten güçlü olmak, iktidar olmak ne kadar önemliyse, Milletin aynı Milli duyguları taşıması,Millet fertlerinin ülkenin tüm hayati meselelerinde fikir ve ideal birliği içinde olması da o kadar önemlidir.