Beyefendi buyuruyor ki:

"Ekonomide tam bir çöküş var. "

Devam ediyor:

" Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey yaşamadık."

Coştukça başka başka çıkışlar ve tespitler de yapıyor:

" Zengine bu milletin kesesinden rüşvet veriyorlar "

Bu arada "Muhteşem bir tarih okuması da yapıyor şöyle diyor:

"..Övünüyorlar ya; Osmanlı Osmanlı Osmanlı. Osmanlı bir kilo şeker bile üretemedi. "

Ekonomiyle alakalı olarak yaptığı yukarıdaki " TARİHİ " tespitlerini siz değerli Okuyucularımın yorumuna ve değerlendirmesine sunuyorum.

Ama Osmanlı Devletiyle alakalı olarak yaptığı ve hakikatle hiç bir alakası ve gerçekliği olmayan " Tiksindirici  tespitini ve açıklamasını " bir Türk vatandaşı olarak şiddetle kınıyorum.

Ve sebebini tarihte yaşanan Osmanlı Devleti'nin en parlak dönemlerine, mesela Yavuz Sultan Selim Han döneminde olup bitenlere bağlı bir kuyruk acısı olarak yorumluyorum.

Gerçekten asıl sebep bu mu yoksa Osmanlı Devleti 5.5 asır boyunca hiç şeker üretmeden ve hiç şeker tüketmeden yaşayan bir İmparatorluk muydu

Böyle bir durum vardı da biz mi duymamışız?

Osmanlı Devleti'nden kin ve adavetle bahseden ve geçmişini, mensubiyetini bu Cihan İmparatorluğu'nun varlığını, adaletini, gücünü inkar edenlerin özellikle de Yavuz Sultan Selim'e düşman olanların kimler olduğunu bilenler bilmeyenlere anlatsın derim.

Gelelim bu mezhepsel ve ırsi yapısını açık ederek, günümüzde Tarihimize ve Tarihi Değerlerimize, Atalarımıza aşağılayıcı hakikat dışı saptırmalarla ve   tümüyle" Osmanlı Düşmanlığı" na " dayalı bir görüşe evirmeye çalışan siyasal kin odaklarının başını çıkarıp dilini göstermesi ne kadar manidar bir durum değil mi?

Bu gizli Osmanlı düşmanlığını aslında Cumhuriyet tarihimize de taşıyabilirler.Doğudaki isyanlarda Büyük Atatürkün tavrını da bahane ederek O'na da dil uzatabilirler. Çünkü mezhepsel kuyruk acılarını Modern Türkiye Cumhuriyetine taşımanın yolunu bulabilme ve bu Aziz Milleti kendi içinden ayrıştırarak iktidara erişme gayretiyle meşguller.

Göreceğiz ki, Türkiye'nin başına geçip siyasal İktidarı " İntikam manivelası" olarak kullanmaya çalışanlar tarihimizi de istismar etmeye hazır ve teşnedirler.

Ne yazıktır ki, tek başlarına bu emellerine ulaşamayacakları için, yanlarına bu ülkenin Milliyetçiyiz diye ortaya çıkan kimi siyasi parti ve kadrolarını okşamaya devam etmektedirler. 

Böylece de, bu Milletin asla iktidar imkanı vermediği malum siyasi yapılarla adeta Dünyada varlık ve güç göstermeye başladığımız son zamanlarda ABD Başkanı BIDEN'ın desteğiyle O'nun emperyal niyetlerine hizmet edeceklerdir.

Büyük Milletimiz bu karanlık niyetlere fırsat vermeyecektir.

Yazımın başında sıraladığım muhalif ekonomik açıklamaların işaret ettiği tezviratın asıl kaynağı, Türkiye'yi Dolar'ın gücüyle dize getirmek isteyenlerin Türkiye'deki kurşun askerlerine olan güvenine işaret etmektedir.

İşte Milletimiz bunun çok iyi farkındadır.

Yılmak yok. Yola devam!..