Bizim gibi ülkelerde en " Tatlı iş "  siyaset hayatında " Muhalif olarak " ortalarda dolaşmak olsa gerektir.

Bol bol konuşur, İktidarı eleştirir, gezer tozar, nutuk atar ve belli bir kitleyi etrafınızda toplamayı başarabilirsiniz.

Memleketin sorunlarını dilinize dolar, habire " İstismar diliyle " nutuklar atar, günü birlik münakaşalar çıkarır ve bundan siyasal sonuç devşirmeye çalışırsanız ve bunun adına da sorumlu muhaliflik derseniz, elbette böylesi bir mavala " İdeolojik " sebeplerle inanmış gözüken gönüllü kitleler de bulabilirsiniz.

Peki bu tip bir siyasal muhalefetin iktidar olabilme şansı var mıdır?

Kimilerine göre güçlü bir İktidarı mümkün olursa seçimle iş başından indirilir, yerine hiç birinin akordu diğerine uymayan çoklu bir koalisyon hayaliyle ortaya çıkar ve istikrarlı bir yönetim, kalkınmış ve refaha erişmiş bir toplumsal yapı vaadederseniz size inananların sadece " Gazını alabilir  " ama seçimlerde oyunu alamayabilirsiniz.

Belediyenin yaptırdığı bir kreşi  şaşaalı açılışla hizmete sokup bunu " Hizmet adına " propaganda malzemesi yaptılar iyi mi! 

Siyaset ortaklığı ile birbirine tabasbus eden Genel Başkanlar olarak " Bu muhteşem (!) kreş açılışı hizmetini ülkenin devasa meselelerinden bihabermiş edasıyla ve karşılıklı övgülerle siyasi " hedef birliği malzemesi " yaparsanız insanların ne düşündüğünü de anlayamazsınız.

 Sıradan bir Kreş açılışını " Siyasal enerji kaynağı" bir eylem olarak görürseniz, Atalarımızdan kalma tarihi çeşmenin restore edilip açılışını yapmak kadar basit bir mesele olduğunu da anlayamazsınız.

Her gün hiç mesnedi olmayan " Erken seçim " talebiyle nutuklar atarsanız da kolay kolay niyetlerinizi anlayan olmaz.

Muhalif bir kaç Genel Başkan'ın çaresiz vakit kazanma adına ve zamanı doldurma niyetiyle sıralı karşılıklı ziyaretler ve kahve muhabbetleriyle neyi nasıl yapacağınızı bir türlü ortaya koyup vatandaşı buna inandırmadan İktidar olabilme hayali kurmanızın anlaşılır bir tarafı var mı bilinmez.

Bilinen bir şey var sadece. 

O da şudur: Muhalefette olmanın konforunu yaşayan birileri, Devlet hazinesinden yıllardır aktarılan milyonlarca Liralık seçim yardımları ve üyelerden toplanan milyonlarca liralık aidatla konforlu bir hayatı sürdürmeye devam ediyor.

Bu konforun elden gitmesi endişesiyle içlerinden birisi de Başkan mı kalsam daha iyi Cumhurbaşkanı Adayı mı olsam daha iyi diye tercih yapmaya çalışıyor.

Bir adım ileri iki adım geri tarzıyla siyasal bir yürüyüşe devam ediyor.

Yanına da çok kibar, çok nazik, çok uyumlu bir Başbakan Adayı (!) nı da alarak Kreş açıyor.

Hadi bakalım hayırlı olsun...