Kolay değildir, İstanbul'un Ankara'nın konforlu hayatını bırakıp, Türkiye'nin yılların ihmaline uğramış ve çok geri bırakılmış bir Vilayetine gidip hele de PKK'nın hakimiyet alanı olarak gördüğü baskı altında ezilmiş şehrinde Belediye Başkanlığına soyunmak.
Sonra da bu şehirde Belediye Başkanlığı seçimini kazanmak.
Bu konuda herkesin yapacağı yorum benimkinden farklı olamaz.
Ancak bu türlü bir fedakarlığı zamanında Savcı Sayan gibi gösterip Anadolu'muzun gerice yörelerinden biri olan doğduğu yere İstanbul'dan gidip Belediye Başkanlığı yapmış birisi olarak, O'nun nasıl bir sorumluluk üstlendiğini, ne kadar ağır bir yükün altına girdiğini benim kadar anlayabilecek kişi de çok değildir.
Savcı Sayan Bey'i şahsen hiç görmedim. Tanımam. Sadece geçmişte Sayın Deniz Baykal'la birlikte siyaset yaptığını ve Baykal'ın CHP'nin başından bir komplo sonucu uzaklaşmasının ardından bu partiye veda ettiğini biliyorum.
Savcı Sayan CHP çizgisinden bir ayrıldı pir ayrıldı. Ama boş durmadı. Hayli mücadele verdi. Gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada kesintisiz olarak siyasi faaliyetlerini sürdürdü. Rahattı. Hali vakti yerinde biri olarak tanınıyordu. Türkiye çapında şöhret sahibi bir kişi olarak temayüz etmişti. Yanlış hatırlamıyorsam Milletvekili Adaylığına da soyundu. Ama seçilmedi.
Savcı Sayan inatla sürdürdüğü siyasi mücadelesini kendi memleketi olan Ağrı'da sürdürmeye karar verdi. Ağrı Belediye Başkanı Adayı oldu ve seçimi sürpriz bir biçimde, hiç ihtimal verilmediği halde kazandı.
Mazbatasını alıp işe başladı.
Görüyoruz ki Savcı Sayan makam odasına kurulup kendisine gönderilen hediye ve çiçekler arasında keyif çatmayı tercih etmemiş.
Ağrı İlimizin en kenar mahallelerinde yanında iki Belediye görevlisi ile kapı kapı, sokak sokak dolaşıyor, çamur deryası içinde, bakımsız, yılların ihmaline uğramış durumdaki mahallelerde halkıyla kucaklaşıyor. Vatandaşlarımızın yaşadığı köyden beter yerleşim yerlerini ziyaret ediyor. Kadınlar, erkekler önüne çıkıp, O'nun samimiyetle ve hasretlik içinde akrabalarıymış gibi boynuna sarılıyorlar.
Gün boyu ayazda, çamurlu yollarda tek tek kapıların önünde vatandaşları yanına çağırıyor. Onların ahırlarına girip ineklerini seviyor. Vatandaşların Belediyeden beklediği hizmetleri soruyor. Onları yakinen tanımaya çalışıyor. Hepsine de mutlu olabilecekleri hizmetlerin müjdesini veriyor.
Lafı uzatmayacağım. Helal olsun sana Savcı Sayan...
Şimdi buradan başta Hükümet Yetkililerimize sesleniyorum: Lütfen Savcı Sayan'a mutlaka özellikle destek olunuz. Hizmetlerini kolaylaştırıp, vaatlerini yerine getirmesi için ne gerekiyorsa fazlasıyla yapınız.
İkinci olarak, AK Parti'nin zengin Belediye Başkanlarından bir istirhamda bulunmak istiyorum. Lütfen Savcı Sayan'a fazladan vasıtalarınızı bir encümen kararı ile hibe edip yollayınız. Bu otobüs olabilir, Greyder olabilir, dozer olabilir, traktör olabilir, itfaiye aracı olabilir. Bunu derhal yapınız. Çünkü Ağrı bu konuda hayli eksiği olan bir garip İlimizdir. Bunu unutmayınız.
Başkanlarımız bilmelidirler ki, Savcı Sayan'ın yaptığı bu fedakarlık ve memlekete, davaya hizmet aşkı, fedakarlığı ve azmi her insanın gösterebileceği bir özveri değildir.
Ben buradan Kayseri, Konya gibi Büyükşehirlerimizin Belediye Başkanlarının O'na her türlü yardımı yapacaklarından eminim. İnşaallah bu düşüncelerimde yanılmam.
Size sağlıklar, başarılar diliyorum Savcı Sayan Başkanım. İnşaallah siz de bizim yani sizi sevenlerin yüzünü kara çıkarmazsınız buna yürekten inanıyorum.
Allah yar ve yardımcınız olsun.