Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu beraberinde önemli Devlet Yetkilileri ile Amerika'da çok önemli bir müzakerede bulundu.
Çavuşoğlu yapılan toplantı ve pazarlıklardan sonra basın mensuplarına şöyle bir açıklama yaptı:
" Amerika'nın Suriye'den çekilme sürecini takip edecek ortak bir görev gücü oluşturuldu. "
Bakan bu konuda fazla bir detaya girmedi. Ama sorulan sorular üzerine, Suriye konusunda Amerikalıların hala değişik görüşler içinde olduğunu tespit ettiklerini de ifade etti.
Amerikan kuvvetleri Suriye'den çıkabilmek için bile Türkiye'nin desteğine muhtaç olduğuna göre, hala bölgedeki terörist gruplardan çekinerek, çekilme işleminin " Ortak bir görev Gücü'nün " desteği olmaksızın imkansız olduğunu görmesi biraz ayaklarının yere değdiğini gösteriyor.
Meseleye bir bu şekilde bakılabilir, bir de Amerikalıların bu konuda nasıl bir şeytani planı olduğunun zamanla anlaşılabileceği hususunu da düşündürebilir.
Amerika Irak'ta her an Suriye'ye müdahale edebileceği onlarca üs kurmuştur. Irak halen Amerika'nın fiili işgali altında sayılabilir. Suriye'de kendisine müttefik seçtiği terör gruplarıyla irtibatını da bir şekilde güvenli bölge oluşturulsa dahi sürdüreceğinden şüphe yoktur.
Üstelik Amerika Suriye konusu da dahil olmak üzere tüm bölgeyi ilgilendiren konularda İsrail'i koç başı olarak elinde tutmaya ve İsrail'in güvenliğini kendi güvenliği saymaya devam ediyor ve bunu resmen açıklamakta bir beis görmüyor. Tüm bunları açıklaması ve hatta itiraf etmesi de işin başka önemli bir yönü.
Ayrıca, Suudi Arabistan, Birleşik Emirlikler, Mısır ve her dediğini yaptırabileceği Irak ile Suriye'nin bölünmesi ve ayrı bir " Terör Devleti " kurulması konusunda bu ülkeleri ikna etmiş olması bölgedeki krizlerin hem Suriye'de ve hem de tüm bölgede yıllarca devam edeceğini gösteriyor.
Amerikan kuvvetleri Suriye'de gözlem noktaları oluşturdular. Öngörülen çekilmenin bir görev gücü ile sağlanması konusunda Türkiye ile yaptıkları anlaşmada acaba bize hangi ölçüde ve ne amaçla oluşturduğu şer ittifakının durumuyla alakalı net bir vaatları olmuş mudur? Hiç sanmıyorum.
Net durum şudur:
Türkiye Fırat'ın Doğusu dahil, tüm Kuzey Suriye'den terör gruplarının çıkarılmasında ısrarlıdır ve tüm hazırlıklarını buna göre yapmıştır. Amerika da bunu çok iyi görmüş ve görmektedir. Zaten çekilmeleri de bundandır.
Ayrıca Türkiye yaptığı tüm girişim ve müzakerelerinde ABD ve Rusya ile ve de İran'la çözüm arayışlarını " Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğü " bağlamında sürdüre gelmiş, kendi milli çıkarlarımızı ve güvenliğimizi de garantiye almak, ülkemizdeki Suriyeli sığınmacıları bir güvenli Bölge'ye savuşturmak gibi açık bir strateji izlemektedir.
Tüm bu gelişmeler Amerika'nın tam bir Devlet kararlılığı ile meseleye yaklaşımının zaruri olduğunu artık iyice ortaya koymuştur. O sebeple, ABD Başkanı ayrı, Pentagon ayrı, Senato ayrı, Temsilciler Meclisi ayrı, CIA ayrı görüşte olduğu sürece Amerika'nın Suriye bataklığından daha çok zarar edeceği de ortada bir gerçektir.
Amerika bölgeden tamamen çekilmeden bu kaotik problemin ve buna bağlı insanlık dramlarının son bulması imkansızdır.
Bakalım önümüzdeki gün, ay ve yıllarda neler göreceğiz.