Bilindiği gibi Avrupa Birliği'nin kıta Avrupası dışındaki Ada ülkesi olan "Britanya İmparatorluğu" yani İngiltere Avrupa Birliğinden ayrıldı.
Bu ayrılmaya İngiliz halkı karar verdi.
Çünkü, Avrupa Birliği'nin hiç bir politikasını tutarlı, adil ve olumlu bulmuyorlardı. Zaten paraları olan Sterlinden dahi vaz geçmemişler, Euro'yu yabancı para muamelesine tabi tutmuşlardı.
Bana göre de çok iyi yaptılar.
İngiltere'den sonra Birlik'ten ayrılma konusunu tartışan ve kamuoylarında sık sık da ilk sıralarda gündeme getiren iki ülke daha vardı. İtalya ve İspanya...
Bu iki ülke İngiltere gibi güçlü değildi.
İtalya'da sürekli iç istikrarsızlık ve ekonomik sıkıntılarla dalgalanmalar AB'nin bu en eski kurucu Üyesini zora sokmuştu. Yani Avrupa Birliği'nin yardımından başka başvurabileceği bir kapı olmadığı için de her zaman Birliğin çirkin iç hesaplarının ve kininin muhatabı haline gelmişti.
İspanya konusunda ise, Avrupa Birliği'nin elindeki en çirkin koz, Bask Milliyetçiği ve Katalonya meselesinin bağımsızlık iddialarıydı. Bu her iki etnik meseleden paçayı kurtarabilmesi için İspanya'nın siyasi destek için çalacağı bir kapı da bulunmuyordu. Avrupa Birliği'nin desteğine ihtiyacı vardı. Bu yüzden boynu eğri idi.
Geldik günümüze:
Korona virüs salgını bu iki ülkeyi mahvederken, Avrupa Birliği'nin ismini tahmin edebileceğiniz güçlü yamyam ülkeleri, kendi kontrollerindeki Birliğin bu iki ülkeye gözlerini ve kasasını kapatmayı, gelişmeler konusunda hiç bir yardımda bulunmamayı tercih etti.
Şimdi bu rezil ve kepaze yüzlerinin ağır bir tokat yiyebileceğini düşünmüş olmalılar ki, iş işten geçtikten ve Korona salgını bu iki Avrupa ülkesini mahvettikten sonra, sahte bir üslupla, zevahiri kurtarmak için açıklamalar yaparak geçiştirmeye çalışıyorlar.
Avrupa Birliği Komisyonu'nun Almanyalı Başkanı Ursula von der LEYEN, İtalyan gazetesi " La Repubblika" ya yazdığı bir makalede, timsah gözyaşlarını hatırlatan şu itiraflarda bulundu:
" Avrupa Birliği başlangıçta İtalya ile yeterince dayanışma göstermedi. yeterli dayanışma gösterilmemesi incitici olmuştur. Ama artık yanınızdayız."
Alman Politikacı İtalya'dan bu tavırları sebebiyle bir de özür dilemiş.
Böylesi bir Avrupa Birliği ve bu Avrupalılarla oluşturulan hiç bir birlikten bize herhangi bir fayda gelmeyeceğini yıllardır yazıp çizerim.
NATO'da da aynı zihniyetle hareket eden ve Avrupa Birliği'nde de sadece önde gelen iki güçlü ülkenin dediklerinden başka bir şeyin yapılmamasını öngören böylesi bir yamyamlığı tarih onlar adına en çirkin sayfalarına kaydedecektir.
Her gün yüzlerce insanın hayatını kaybettiği çok tehlikeli bir salgında bütçesine yıllarca önemli maddi katkı veren kendi Üyelerine bir şişe serum bir koli ilaç ya da maske gönderemeyen bu çirkin kumpanya insanlık tarihinin yamyamlar listesinin başında yer alacaktır.
Bizim bunlarla ortak olup Milli haysiyetimizi lekeletmeye de hiç ihtiyacımız yoktur.
-----------------------------------
NOT: Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'ın askeri uçaklarla İtalya ve İspanya'ya tıbbi yardım malzemesi göndermesi, AB'nin bu çirkin tavrı karşısında yüzlerini kızartacak en önemli tavır olmuştur. Tabii ki anlayabildiler ise...