Dün bu sütunda yazdığım " YENİ PARTİ MESELESİ " Başlıklı yazımda, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kuracağı ileri sürülen Parti'ye dair yazı yazan bir akıl hocasından bahsetmiştim.

Bu akıl hocası sözde bizim meslektaşımızdır. Ama ilgi alanı dış dünya ile haşir neşir olmaktır. Öyle ki; CIA Ajanlarıyla sık sık görüştüğü ve mesleki tecrübesini bu gözlerden uzak yerlerdeki gizli buluşmalarında arttırdığına dair bir hatıramı ve şahit olduğum " Bilgi edinme eylemine " hasbel tesadüf şahit olduğumu o tarihlerde yazmıştım.

Dünkü yazımda bu hatıramı yeniden aktardım. İnternetten açıp okuyabilirsiniz.

Dünkü yazımla birilerinin kuyruğuna yeniden bastığımı nereden bilebilirdim?

Bu yazıya karşılık kendisini temize çıkarma adına bir yazı kaleme almış ve kendi internet sitesinde acilen yayımlamış.

Bakınız kendisini nasıl savunuyor ve temize çıkarmaya çalışıyor:

" Çağrıldığım yurtdışı etkinlikler de, katıldığım tartışmalı toplantılar da olaylara bakışlarımın keskinleşmesine çok yardımcı olmuştur. Yazdıklarımdan haberdar olan ülkemizdeki yabancı diplomatların, gazetecilerin, çeşitli vesilelerle kapımı çalan araştırmacıların " Görüşelim "tekliflerini de, yalnızca benim düşüncelerimi aktarma fırsatı olarak değil karşımdakilerin görüşlerini öğrenmeme yarayacağı düşüncesiyle de hiç tereddütsüz kabul etmişimdir."

CIA Ajanlarıyla hafi buluşmalarını, Ankara'nın dış mahallelerinde (Eskişehir yolu üzerinde ) bir alışveriş merkezinin alt kat kafeteryasındaki görüşmelerini mesleki amaç gerekçesiyle ne güzel kamufle ediyor değil mi? Görüş falan alışverişini acaba nasıl izah edebilir diye düşünüyordum. İlk defa üstü kapalı olarak bu savunmayı yapmış.

FETÖ'nün adamlarından olduğuna kimsenin şüphesi olmayan bu adam acaba CIA ajanı Diplomatlarla neyi görüştü ve neye karşılık dersiniz?

Size bir şey söyleyeyim mi?

AK Parti'de siyaset yapmış ve zirveye kadar oturtulmuş olan bir eski Cumhurbaşkanı şayet yeni bir parti kuracaksa, biliniz ki ABD istihbaratıyla iletişimin başına bu bir zamanların şöhretli meslek adamını getirecektir. Zira aralarının çok iyi olduğunu tahmin ediyorum. O sebeple yazdığı bir yazıda, ne olacak canım aynı dünya görüşünde bir partimiz daha olsun. Bu da iyi bir şeydir gibi yorumlar yazıyor ve kendine göre kamuoyu oluşturmaya çalışıyor.

Ben de Sayın Abdullah Gül ve başka bazı siyasilerin parti kurmalarını normal karşılarım. Burası Türkiye'dir ve Sayın Abdullah Gül, Erbakan'a rağmen Milli Görüş Hareketini ilk bölen kişi olarak, o meşhur kongrede asıl hedefine ulaşmış, Genel Başkan olamayınca da sonradan kurulan AK Parti'de yer almıştır.

Şimdi aynı taktikle AK Parti'nin altını oymaya çalışacaklar.

Akıl hocaları ise bu CIA elemanlarının çok sevdiği kişiler olacaktır.

Ama bir şey söyleyeyim mi?

Amerika'nın ülkemiz üzerinde oynamak istediği oyunları çok iyi bilen ve darbe dahil her yolu deneyip muvaffak olamayan bu sözüm ona dost ülkenin içimizdeki satılık adamlarıyla ne pahasına olursa olsun bir parti kurdurup AK Partiyi iktidardan düşürmeyi planladığını düşünmek yanlış olmasa gerektir.

En azından ellerinde başka bir kozları kalmadığını da biliyoruz.

İstanbul seçimleri konusunda AK Parti İktidarının Avrupa'dan Amerika'ya kadar hedef haline gelmesinin ne anlama geldiğini göremez ve bir yanlış tercih yapılırsa, süreç itibariyle bahse konu adamların işi kolaylaşacaktır.

Peki AK Partili aktif siyasetçilerimiz bu mesele hakkında gerçek ve doğru bilgiye sahip midir?

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan dışında kaç kişi başımıza örülmek istenen bu pis çorabın farkındadır?

Üzülerek ifade etmek isterim ki, AK Parti kadroları ve parti tabanı geçen 17 yılda sadece iktidar nimetleriyle semirmiş olan tuzu kuruların baskın şekilde hakim olduğu bir teşkilat haline gelmiştir. İşte asıl hastalık budur. Bu hastalık tedavi edilmez ve Parti bu konuda bir toparlanmaya gitmez ise yazık olacaktır bu ülkeye. 

O takdirde Saray beslemesi palavracı danışman ordusu da, tabandaki samimi partililer de bu davaya gönülden inanmış ve desteğini hiç esirgememiş olan sade vatandaş da tarihi bir hayal kırıklığı yaşayacaktır.

İnşaallah bu düşüncelerimiz boşa çıkar da memleketimiz bu zor dönemde sorunlarını çözüp selamete erer.