Hala aslı astarı olmayan ve milletimizin çoğunluğu tarafından anlaşılması ve doğru bir kanaate varması da mümkün olmayan bir " 128 Milyar Dolar kayıp! " yalanı meğer Muhalefete çok yaramış.
Bir mesnetsiz iddianın ve yalanın kendilerine çok fayda sağladığını iddia edecek bir Muhalefet anlayışına da zaten bizim memleketten başka hiç bir ülkede rastlanamamıştır.
" Bu 128 Milyar Dolar meselesini halk satın aldı " diye zil takıp televizyon ekranlarında oynamasına ramak kalan cıvık taraftarları görüyoruz.
Oysa halkımız bu muhalif iftirasını bırakın satın almayı, bu yalana dayalı politikaların onlara hiçbir yarar sağlamayacağını da biliyor. Ama sadece bu hususu onlar bilmiyor ve hala bu yalanı köpürtüp duruyorlar. " Nasıl olsa bu yalanımızdan dolayı bize oy verecekler çıkar " diye düşünüyorlar. Yani istismarın daniskası....
Merkez Bankalarının yasal prosedür gereği Muhalefetin ileri sürdüğü yalanları ya da başka amaçla ileri sürülen iddiaları bir açıklama yaparak cevaplandırması yapısal özellikleri sebebiyle imkansızdır, doğru da değildir. Dünyanın tüm ülkelerindeki Merkez Bankaları bu usulle yönetilir.
Merkez Bankası Başkanı Sayın Şener, bu Miili Bankamızın faaliyetlerini ve yasal sınırlar içindeki verilebilir olan bilgileri ve açıklamaları yapmıştır.
Yapılan açıklamalardan anlaşılan o ki, bu konuda Muhalefetin üzerinde tepindiği bu konuda ne Banka'nın ne de Siyasi İktidarın veremeyeceği bir hesap yoktur. Zaten de olamaz.
Muhalefet ise bu yalanın üzerinde tepinirken, detaylı bir açıklama yapamamaktadır.
Sadece " 128 Milyar yok oldu! " gibi kabaca bir yalanla aylardır siyaset yapmaktadır.
Oysa bu iddialarına dair elinde ne tür bir bilgi varsa açıklamak zorundadır.
Yalan dolan ile Milleti kandırmayı, Devletimizin en önemli kurumlarından biri üzerine çamur atmayı kendilerine yarayan " Halkın satın aldığı bir siyasi propaganda " olarak görmek ne büyük bir aymazlıktır.
Bu yalanların ülkemizin itibarına ne denli zarar verdiğini hiç düşünmeden, Türkiye'yi bir muz cumhuriyeti seviyesinde " Yolsuzluklar ülkesi " olarak takdim etmek kadar büyük bir ihanet olamaz.
Böyle bir ihanet içeren politikalarıyla, sırf bu ülkenin Cumhurbaşkanı'na ve Siyasi İktidarına karşı olmadık iftira ve yalanlarla siyasi ikbal zemini inşa etmeye çalışmak ne kadar yanlış bir tutumdur.
Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı'na Amerika başta olmak üzere tüm Batılı ülkeler, Arap ülkeleri, Afrika'daki kimi ülkeler, hatta Rusya ve bazı diğer memleketlerin Yöneticileri düşmanlık beslerken, dört bir yanımızda birçok sorunla mücadele eden Cumhurbaşkanı ve Hükümetimize karşı Muhalefet kanadının bu düşman çevrelerle aynı çizgide olması çok düşündürücü ve üzücü bir durumdur.
Tüm bu hususları Milletimiz yeri ve zamanı geldiğinde değerlendirecek ve siyasi tercihini ona göre yapacaktır.
İnsanın " 128 Milyar kere başınıza taş düşsün " diyesi geliyor. Ama mübarek Ramazan günlerinde bunu yapmamız doğru olmayacaktır.