Dünya üzerinde hiç bir " Milli hassasiyet ve haysiyeti olmayan " tek ülke Amerika Birleşik Devletleridir.
Tüm dünyayı kendisi için çıkar sahası, her ulusu da kendi menfaatlerine çalışması şart olan bir anlayışla zorbalık yapan tek haydut devlet de Amerika'dır.
ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi, " Türkiye'ye Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri alması ve Suriye'deki adımlarından dolayı yaptırım öngören yasa tasarısını " 4'e karşı 18 oyla kabul etmiş bulunuyor.
Bilindiği gibi ABD Temsilciler Meclisi'nde de 29 Ekim'de bir başka yasa tasarısı kabul edilmişti.
Senato Komisyonunda kabul edilen tasarı Genel Kurul'da da kabul edilirse, bu iki tasarının birleştirilerek Başkan Trump'ın onayına sunulması bekleniyor.
ABD Başkanı bu tasarıları veto etse dahi pek bir kıymeti harbiyesi yok. Çünkü bu veto bir defaya mahsus kullanılacak ama kabul edilen tasarı eninde sonunda yürürlüğe konulacak.
Bu yasa tasarısının gerekçesinde Suriye konusunda Türkiye'ye karşı takınılan tavrın ne denli cıvık, ahlaksızca ve nobranlık içeren bir tavır olduğu açıkça görülüyor.
" Türkiye'nin Suriye'deki adımları "ndan rahatsız olan zorbaya bakar mısınız?
Güç zehirlenmesi denilen şey bu olsa gerektir.
Kendileri binlerce kilometre öteden gelip Suriye'de işgalci kuvvetleriyle müttefiki olan bir ülkeye böylesine tehdit savuracak, ama düşmanlık yaptığı ve ambargo ile tehdit ettiği " Müttefiki " buna karşılık kendisine sessiz kalacak ve hiç bir şey yapmayacak öyle mi?
Amerika'nın ve diğer Batılı ülkelerin bir türlü anlayamadığı gerçek, Türkiye'nin o eski Türkiye olmadığı gerçeğidir.
Sonuçta ambargo uygulasalar bile bunun Türkiye'ye fazlaca bir zararı olamayacağını onlar da biliyor.
Ne tekim Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bu konuya dair bir soru üzerine şu açıklamayı yaptı:
"- Yaptırım kararı alınması durumunda, İncirlik ve Kürecik üslerindeki Amerikan varlığı gündeme gelebilir."
Peki İncirlik ve Kürecik'teki NATO üssü konusu stratejik olarak Amerika için o kadar da önemli midir?
Elbette çok önemlidir. Savunma stratejileri ve imkanları açısından önemli olan bu üslerin günümüz Amerika'sı için bizim vehmettiğimiz ölçüde bir önemi haiz olduğunu Amerikalıların kabul etmeyeceklerini düşünüyorum. Zira ellerindeki modern silahlar, donanma gücü, kıtalar arası nükleer ve balestik füze imkanları, deniz ve hava gücü ile sıkıştırıp, bölgede kendilerine her dediğini kabul ettirebileceği ülke sayısı az gibidir. İran ve Türkiye'yi bir de bu bölgede askeri güç bulunduran Rusya'yı hariç tutabilirsiniz.
Amerika Suriye'de bir terör devleti kurmak için akla hayale gelmeyecek yatırımlar yapmıştır.
Türkiye'nin Suriye'de oluşturulmaya çalışılan bir terör devletine asla izin vermeyeceği ve bunu ne pahasına olursa olsun engelleyeceği anlaşılmıştır.
Amerika'yı bu denli kudurtan durum da aslında budur.
Şurası bir gerçektir ki; Amerika artık Türkiye için uzaktaki önemli müttefik değildir. Tam bir düşman edasıyla ve açıkça yıllardır devam eden dostluğu ve iyi ilişkiyi terk etmeyi tercih etmiş gözükmektedir.
Öyle ise, Türkiye'nin kendi egemenlik hakları ve ulusal çıkarlarının Amerika'nın emperyalist niyetleri ve çıkarlarından daha üstün ve önemli olduğunu yüksek sesle haykırmanın ve tekrarlamanın zamanı gelmiştir ve hatta geçmektedir.