AK Parti 3 Kasım 2002 yılında tek başına iktidar oldu.
Gecen 18 yıllık icraatını herkes en iyi şekilde takip edebilmiştir.
Sade vatandaş evindeki gelişmiş haber alma aygıtları, televizyonlar, gazeteler ve internet imkanı sayesinde İktidarın her işini ve her hizmetini takip etti.
Bu 18 yıllık icraatın değerlendirmesini yapan vatandaş, yapılan tüm seçimlerde AK Parti'ye en yüksek oyu verdi. (Son Yerel seçimler dahil. Kaybedilen çok sayıda ilimizde de seçimi kazanan muhalefet kanadına çok yakın oy almayı başarmıştır)
Geçen 18 yılda nüfusumuz 82 Milyon'a dayandı.
Ülkemizin ve milletimizin geçen 18 yıl içinde hiç hesapta olmayan kimi antidemokratik olaylara şahit oldu.
Cumhurbaşkanlığı seçimi anormal hukuk yorumlarıyla tam bir skandal direnişle engellenmek istendi. AK Parti bu hukuksuzluğu boşa çıkarmayı başardı. Cumhurbaşkanı'nı seçti.
Aradan geçen zaman içinde aynı Hukuk kurumlarının hiç de anlam ifade etmeyen vesayetçi tutumu zaman içinde eritildi ve ortadan kaldırıldı.
Halkın reyi ile başa geçirdiği siyasi kadrolar kendilerine verilen emaneti sahiplenmesini bildi ve tüm vesayetleri anti demokratik yönelim ve uygulamaları ortadan kaldırmayı büyük bir dirençle ve de geçmişe nazaran büyük bir cesaretle başardı.
Gün geldi hiç beklenmedik bir biçimde darbeler tarihe karıştı artık bu ülkede darbe olmaz derken, bir gece Türkiye hain bir darbe girişimi ile sarsıldı.
Bu İktidarın Lideri ve Cumhurbaşkanı halkı direnişe davet etti ve vatandaşlarımız kanı pahasına bir askeri darbe girişimini engelledi.
Dünya tarihinde hiç bir ülkede örneğine rastlanamayacak olan bu demokratik direniş uluslar arası bir ihanet ve bölüp parçalama niyetinin boşa çıkarılmasıydı ki, bu gün için asıl amacın ne olduğu gayet net olarak anlaşılmış bulunuyor.
Tüm bu ihanet olayları, güneyimizdeki komşumuzda meydana gelen iç savaş, sınırlarımızı geçip bize sığınan milyonlarca insanın misafirliğinden dolayı üstlendiğimiz ekonomik yük ve zararlarımız, sınır ötesinde terör örgütleriyle mücadeleye harcadığımız milyonlarca dolar ve zararımıza gelişen çok sayıda olumsuz gelişme AK Parti İktidarının şanssızlığı olmuştur.
Bu konuda AK Parti İktidarını suçlu görmek ve siyaseten hata yapıldığını söylemek bir haksızlıktır.
Tüm bu tespitleri inanarak ve doğru bir hak teslimi olarak ifade etmek gerekir. Ben de bu düşünceyle okuduğunuz tespitleri yaptım.
Partici veya partili bir meslek adamı değilim. O sebeple kimse beni bu açıdan yargılayamaz diye düşünüyorum.
İnşallah nasip olursa, yarın da AK Parti İktidarından hiç beklenmeyen kimi icraatları ele alacak ve iyi niyetli yorumlarımızı aktaracağım. Çünkü bizim mesleki haysiyet ve sorumluluğumuz doğru olanı yapmaktır ve doğruları yazmaktır efendim.