Bugun...


Hüseyin TANRIKULU

facebook-paylas
SİYASETÇİ ANLAYIŞLI OLUR 09,06,2019
Tarih: 09-06-2019 11:08:00 Güncelleme: 09-06-2019 11:08:00


İstanbul'a Belediye Başkanı olmak isteyen, hatta birileri tarafından da kısa zaman sonra Cumhurbaşkanı adayı olarak görmek istedikleri Ekrem İmamoğlu'nun bir genç esnaf ile sert münakaşası ve bu gence " Ukalalığı bırak " gibi ağır ve incitici laflar söylemesi, yanağına dokunup aşağılayıcı bir harekette bulunması  çok yadırgandı. Hatta bu davranışını kınayanlara da rastladım.

Vatandaşlar şöyle diyor:

" Velev ki bu genç  vatandaş O'nu hiç sevmiyor. Ekrem İmamoğlu İstanbul'a Belediye Başkanı olmak için dolaşırken kendisine ayrı görüşten vatandaşlar tarafından yöneltilecek soruları lisanı münasiple cevaplandırmak ve münakaşaya girmeden anlayış göstermek yakışırdı. O böyle yapmadı. Gence ukala dedi. İmamoğlu'nun etrafındakiler de bu gence olumsuz şekilde sert sert bakarak işi daha da tatsız hale getirdiler. Olmamalıydı. Ekrem bey çok kısa zamanda aslında nasıl biri olduğunu gösterdi. Olgun davranamadı ve kaybetti. Allah'tan o genç de O'na " Asıl ukala sensin " gibi kötü bir cevap vermedi. Böyle bir şey olsaydı daha da kötü olurdu. "

Aslında ben bu konuyu hiç dikkate almazdım. Ama mesele medya ve basında genişçe yer alıp yankı uyandırınca, ben de fikrimi başka bir açıdan ifade etmek istedim.

SİYASETÇİ DEDİĞİN

Merhum Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel ile gazeteci olarak zaman zaman bir şekilde anlaşmazlığa düşerdik. Buna dair iki örneği ve bu Liderlerin nasıl toleranslı insanlar olduğunu bahse konu bu olayla bağdaştırıp düşünmenizi istedim.

Bir tarihler (70'li yıllar) genel seçimler öncesi, Ankara'ya gitmiştim. Merhum Ecevit'in seçim propagandaları çerçevesinde Polatlı, Yunak, Akşehir İlçelerine sonra da Konya'ya gideceğini öğrendim. O tarihler SABAH Gazetesinin Yazıişleri Müdürü ve fıkra yazarı olduğum için iyi tanınırdım. Ecevit'in seçim otobüsüne ben de bindim. Polatlı mitinginden sonra Yunak İlçesi'nin yoluna koyulduk. Bir aralık benim Yunaklı olduğumu kendisine bildirmişler. Ecevit yanına çağırdı. " Siz Yunak'lıymışsınız bana bu ilçe hakkında biraz malumat verir misiniz? " dediler. 

Ben de kendilerine aynen şu bilgileri verdim:

" Efendim Yunak küçük bir İlçedir. Çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşılır. Son derece dindar ve muhafazakar bir halkı vardır. Geçenlerde bir işim sebebiyle geldiğimde, Kültür Bakanımız  Sayın Ahmet Taner Kışlalı'nın -Sinemadan sansürün kaldırılması konusundaki açıklaması- tartışılıyordu. Yunak'ta sinema bile yoktur. Senede bir kere yıllardır harman sonu  seyyar bir sinemacı gelir ve Hazreti Ömer'in Adaleti filmini bir kaç gün gösterir ve gider."

Merhum Başbakan Ecevit Yunak meydanında toplanan vatandaşlara hitap ederken, hoşlarına gitsin diye, sinemalarda  Sansür'ün yasak olmaktan çıkarılamayacağını uzun uzun anlattırken, şimdi rahmeti olmuş " Mampirrik " lakaplı Mehmet Ağabey dediğimiz Hızlı CHP'li bir vatandaşa yanındaki bir başkası kürtçe olarak soruyordu:  " " "Lolo Mamo sansür çiya?" Rahmetli Mehmet Ağabey pür dikkat Liderini dinlerken arkada bu soruyu soran arkadaşını dirseğiyle ihtar ederek, " Oro co hışba bremin. Herhal yeni bir saman makinasıya " diyerek dalga geçip susturuyordu.

Ben bunu Konya'ya gittiğimiz akşam ertesi günkü gazetede çıkacak yazımda aynen bu tarzda yazdım. O gece Konya'da yattık . Sabah erkenden Ankara'ya gidiyorduk. Otobüse tüm gazeteler alınmıştı. Benim yazımı okuyan arkadaşlar kahkahayı basınca  Ecevit de merak eder. O  devrin Anadolu Ajansı Genel Müdürü Atilla Onuk benim yazımın yayınlandığı gazeteyi takdim eder ve " Arkadaşlar buna gülüyorlar efendim " der. Başbakan bu yazıyı okuduktan sonra oturduğum koltukta gizlenmeye çalışan bana  seslenerek " Nerede bu Tanrıkulu " diye seslendi. Olayı anlamıştım. " Ayağa kalkıp gülerek ve mahcubiyetle cevap verdim: " Efendim O Tanrıkulu Konya'da kaldı. Otobüse yetişememiş." dedim. Merhum Ecevit de gayet sempatik gülüşleriyle ve olanca hoşgörülü tavrıyla: " Öyle mi? Ona söyle gördüğünde. Ben de Gazeteciyim ama Onun kadar kalleş bir gazeteci var mı Türkiye'de. Hem beni yönlendirip sansürden bahsettiriyor, hem de oturup dalgasını geçiyor. Bu kalleşlik değil mi arkadaşlar?" dedi. Herkes gülüştü. Başbakan Ecevit ise ne kadar hoşgörülü bir  Lider olduğunu göstermiş oldu. Ankara'da ayrılırken beni eliyle yanına çağırdı ve  Tanrıkulu şaka bir yana yazını beğendim. Başarılarının devamını dilerim diye iltifatta bulundu. 

Şimdi düşünüyorum. Adam İstanbul'a belediye Başkanı olmaya çalışırken vatandaşını azarlayıp, " Ukalalık yapma diye " tehditkar bir tutum takınıyor. 

İşte günümüz politikacılarının üslubu ve eski siyaset adamlarımızın kalitesi. Yorum sizin.

 



Bu yazı 3879 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI