Hiç de hayırlı geçmeyen 2019'u geçmişe yolcu ederken, ne demiştik?
2020 inşallah sıkıntıların, gerilimlerin, dehşet verici olayların ve acıların yaşanmayacağı bir yıl olur.
Ama ne yazık ki öyle olmadı.
Özellikle 'acılar' açısından!
Daha 2020'nin ilk ikinci ayıda girdiğimiz şu dönemde, büyük acılar yaşadık, yaşıyoruz da!
Ne gibi?
39 insanımızın yaşamını yitirdiği 6.8'lik Elazığ depremi gibi!
Bitmedi...
İdlib'de 8 askerimizin kalleş bir saldırıyla şehit edilmesi gibi!
Bitmedi...
Van'da 41 vatandaşımızın çığ altında kalarak can vermesi gibi!
Bitmedi...
İstanbul'da 3 insanımızın pistten çıkıp üçe bölünen çakta ölmesi gibi!
Evet, 2020'nin başlangıç sürecinde, sözünü etmediklerimiz bir yana, felaketlere, facialara, şehitlere ilişkin peş peşe gelen acı haberlerle sarsıldık.
Şehit verdiğimiz, kaybettiğimiz insanlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet diliyor, yukarıda sözünü ettiğimiz acı olaylarda yaralanan vatandaşlarımıza bir kez daha acil şifalar diliyoruz.
Ve hiç şüphesiz milletçe dua ediyoruz.
Ne için?
Böylesi böylesi acıların, dehşet verici olayların, 2020'nin geriye kalan sürecinde yaşanmaması için.
*
UNUTMAYALIM!
Felaketlerden söz etmişken bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum.
Neyi?
Olası İstanbul depremini!
Uyarılarını sürdüren bilim adamlarının birleştiği görüş nedir?
Kısaca şudur:
"7'nin üzerinde olması beklenen bu deprem kaçınılmaz!"
Genel ve yerel yönetimlerden, sade vatandaşına ne yapmalıdır?
Bu büyük tehlikeyi unutmamalı, alınan önlemleri gözden geçirmeli, alınmamış olan önlemleri biran önce almalıdır.
Bunun başka yolu yok!