Değerli okurlar, medyada dün yayınlanan bir haber, İstanbul'da yaşayanları yakından ilgilendiriyordu.
İşte o haberin birkaç satırı:
"İstanbul barajlarında doluluk oranları yüzde 80'i aşmıştı ancak oranlar yeniden düşüşe geçti. İSKİ verilerine göre, barajlardaki su seviyesinin bugün yüzde 78.36 olduğu görüldü. 8 Ocak'ta son 15 yılın en düşük seviyesi olan yüzde 19,16’ya kadar inen barajlardaki doluluk oranı, daha sonra yüzde 80,17 olarak ölçülmüştü."
Bu ne demek?
Yağmurların etkisi ile bir süre öncesine kadar artışta olan barajlardaki su miktarı yeniden düşüşe geçti demek!
Başka ne demek?
Daha önce yayınlanan konuya ilişkin bir yazımızda da belirttiğimiz gibi, su israfından kaçınmalıyız demek.
Niçin?
Şu an söz konusu olmasa da olası su sıkıntısını önlemek için.
Evet, 1 bardak yıkamak için, 10 bardak yıkayacak su harcamayalım, traş olurken gereksiz yere musluktan şakır-şakır su akıtmayalım.
Tabi ki dahası da var.
Böylece, su faturalarındaki kabarık rakamların da düşmesini sağlamış oluruz sanırım.
XXX
Strese karşı fıkra okumanın faydalı olacağı görüşü çerçevesinde, zaman zaman olduğu gibi bugün de bir fıkra yayınlıyorum.
*
Köylüler toplanmış Nasreddin Hoca’nın tepesine ve sormuşlar:
– Hocam bal ve sirke birbiriyle uyuşmazmış derler, doğru mu sence?
Hoca biraz düşünmüş ve gidip mutfaktan bal ve sirke almış. Bir kaşık bal yiyip üstüne sirke içmiş. Yüzünü ekşiterek:
– Neden uyuşmasın, gayet de iyi anlaşırlar, demiş.
Yüzünü görenler:
– Ee, Hoca yüzün ekşidi.
Hoca yine cevabını vermiş:
– Onlar anlaştı anlaşmasına ama beni aradan çıkarmaya çalışıyorlar.