Kıymetli okurlarımız, dünyanın diğer ülkelerinde olduğu şekilde ülkemizde de koronavirüsten dehşetle söz edilmeye devam ediliyor.
Bir günde 180'in üzerinde insanımızı kurban verdiğimiz katil virüsten başka türlü söz etmenin zaten imkanı yok.
Geçirdiği mutasyonlarla çok daha hızlı bulaşmaya başlayan bu virüse karşı uygulanması gerekli olan tedbirleri sakın ihmal etmeyin.
Sokağa çıkma kısıtlamalarına da mutlaka uyun.
Dönelim tedbirlere...
Maske.
Mesafe.
Hijyen.
Bazı uzmanlar daha önce yaptıkları açıklamalarda şunu diyordu:
"İnsan yoğunluğu olan yerlerde, bir değil, üst üste iki maske takılmasında, sosyal mesafenin ise iki katına çıkarılmasında fayda var. "
İnsan yoğunluğu olan yerler demek, kalabalık ortamlar demektir.
Zorunlu olmadıkça uzak durmak gerekir.
Gelelim aşıya...
Aşının hayati önem taşıdığını her fırsatta söyleyen uzmanlar, her vatandaşa sırası geldiğinde gidip aşı yaptırma çağrısında bulunuyor.
Aşının birinci dozunu yaptırıp, ikinci dozunu yaptırmamanın büyük hata olacağını belirten uzmanlar, virüsten korunmak için ikinci dozun da yaptırılmasının şart olduğuna dikkat çekiyor.
Değerli okurlar, dünya insanlarının başına kabus gibi çöken koronavirüs belası, yapılan açıklamalardan anlaşıldığı şekilde, bulaşma hızı benzeri görülmemiş halde arttı.
Bu nedenle mutlaka tedbirler, mutlaka aşı!
Kararlılıkla!
XXX
BİR FIKRA
Strese karşı fıkra okumanın faydalı olacağı düşüncesi kapsamında, zaman zaman olduğu gibi, bugün de bir fırka yayınlıyorum...
*
Bir gün Hoca ile komşusu bahçede oturuyor ve sohbet ediyorlarmış.
Komşusu Hoca’ya sormuş:
– Hocam, sen kaç yaşındasın?
Nasreddin Hoca derin derin düşünmüş ve ak sakallarını sıvazlayarak:
– Kırk yaşındayım.
Komşusu şaşkın bir şekilde hemen itiraz etmiş:
– Nasıl olur bu Hoca Efendi, 10 yıl önce de sorduğumda aynı cevabı vermiştin, demiş.
Hoca sakince gülümsemiş ve:
– Komşu Efendi ben sözümün eriyim. Sözümden dönmek bana yakışmaz. On yıl sonra da sorsan aynı cevabı vereceğim, demiş.