'Yetti artık!' başlığıyla yayınlanan dünkü yazımızda, başımıza bela olan Suriye'nin iblid cehenneminden gelen acı haberin özetini veriyorduk:
"Daha geçtiğimiz günlerde 8 şehit verdiğimiz İdlib'te bu kez de 5 Mehmetçik rejim güçleri tarafından kalleşçe düzenlenen saldırı ile şehit edildi."
Ardından şöyle diyorduk:
*
Şehitlerimizin kanı elbette yerde bırakılmıyor. Kahraman silah arkadaşları, Esad rejiminin askerlerine döktükleri kanın bedelini elbette misliyle ödetiyor. Ama bu, Türk Milleti'nin yaşadığı dayanılmaz acıyı, duyduğu tarifsiz öfkeyi dindirmeye yetmiyor.
Yetemez de!
Ne yapılacaksa yapılmalı, bu gididişe son verilmeli, güçleri Türk askerine ancak sinsice uzaktan saldırmaya yetenlere ve destekçilerine hak ettikleri şekilde, hadleri bildirilmelidir.
Öyle olacağından da kuşkum yok.
İşte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı sert çıkış:
"Gerekli karşı cevapları en üst düzeyde Suriye tarafına verdik. Özellikle İdlib'de misliyle belalarını buldular. Ama yetmez, daha devam edecek. Bunlar, bizim Mehmetlerimize saldırdıkça bedelini çok ama çok ağır ödeyecekler. Grup toplantısında atacağımız adımları açıklayacağım."
*
Ve, Cumhurbaşkanı Erdoğan nefesler tutularak beklenen o açıklamayı dün yaptı.
Şubat sonuna kadar rejimi Soçi muhtırası sınırları dışına, gözlem noktalarının gerisine çıkartmakta kararlı olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, özetle şöyle dedi:
"Bunun için karada ve havada her ne gerekiyorsa çekinmeden, tereddüt etmeden, hiçbir oyalamaya meydan vermeden bunu yapacağız. Bugün itibariyle İdlib'de Soçi anlaşmasına bağlı kalmadan Rejim güçlerini her yerden vuracağımızı buradan ilan ediyorum!"
*
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ajanslar tarafından 'flaş haber' olarak dünyaya duyurulan bu açıklaması, hiç şüphesiz Esad rejiminin ve destekçilerinin yüreğini hoplattı!
Şimdi, yukarıdaki satırlarda da dikkat çektiğimiz gibi, güçleri ancak kahraman Türk askerine uzaktan sinsice düzenlenen top atışlarıyla saldırmaya yetenler düşünsün!