Kim ne diyor?
Hüseyin AVUÇ
Değerli okurlar, ara sıra olduğu gibi, bu sütunda bugün de vatandaşların çeşitli konulardaki düşüncelerine, önerilerine, uyarılarına yer veriyorum. * KÜÇÜK ESNAF
“Altı delinen ayakkabıma pençe yaptırma fikri ile kundura tamircisine gitmek istedim. Oturduğum evin civarında olmadığı için bayağı yol yürüdüm. Burada dikkatimi çeken, kundura tamircilerinin sayısının eskine göre çok azalmış olmasıydı. Ben çocukken, rahmetli babam da kurdura tamirciliği yapardı. O zamanlar neredeyse her sokakta bir kundura tamircisi vardı. Şimdi, neredeyse yok gibi. Bunu ayakkabılarımı götürdüğüm tamirciye de sordum. Şöyle diyordu: ‘Artık ayakkabı tamiri için gelenlerin sayısı yok denecek kadar azaldı. Çünkü, piyasada pençe fiyatına ayakkabı satıyorlar. Çoğu kişi, eski ayakkabısını tamir ettireceği para ile gidip yenisini alıyor. Ama bilmiyor ki, aldığı o ayakkabı ne hakiki deri, ne hakiki kösele… Hepsi kalitesiz, sağlıksız… Kalitelileri pahalı tabi ki…’ Benim bundan anladığım, küçük esnafın halinin iyi olmadığıdır. Ucuz oluşundan ötürü kalitesiz-sağlıksız bazı mallara yönelik rağbetin, bazı mesleklerin sonunu hazırladığıdır.” (İstanbul-E.M.)
* ‘TALEP ARTIYOR’
“Evimden işime, işimden de evime metrobüsle gidip gelme rahatlığını yaşayan insanlarımızdan biriyim. Metrobüse her bindiğimde de şunu düşünürüm: Eskiden çektiğimiz çile neydi öyle? Gerçekten de öyleydi. Şimdi 45 dakikada gittiğim yere, daha önce otobüsle, minibüsle 2 saatte giderdim. Mesai bitimi trafik daha da beter olduğundan 2-3 saatte de dönerdim. Söylemek istediğim metrobüsün büyük kolaylık ve rahatlık olduğudur. Bunu kimse inkar edemez. Fakat yapılması gereken bir şey var o da metrobüs sayısının artırılmasıdır. Çünkü yoğun talep karşısında, araç sayısının yetersiz kaldığını düşünüyorum. Bu da yapılırsa, tamam demektir.” (İstanbul-Ö.Y.) |