Metrobüste hemen önümdeki koltukta oturan kadın Suriyeliydi ki, karşısındaki kadınla Arapça sohbet ediyordu.
Hemen arka koltukta oturan adam da Suriyeliydi ki, cep telefonuyla Arapça konuşuyordu.
Yanımda ayakta duran genç kız da Suriyeliydi ki, kendisinden yol isteyene Arapça bir şey söylüyordu.
Birkaç durak sonra ön kapıdan binen üç genç de Suriyeliydi ki, Arapça sözler eşliğinde şakalaşıyorlardı.
Bitişik koltukta sessizce oturan yolcuya dönüp kısık sesle şöyle dedim:
‘Ne kadar çok Suriyeli var değil mi?’
İşte asıl şaşkınlığı o anda yaşadım.
Cevaben kullandığı, sözcükler Arapçaydı!
Yani, o da Suriyeliydi.
İçimden yüksek sesle sormak geldi:
Metrobüste, Türk var mı?
*
Hayli zaman önce yayınladığım, bir okurumun yaşadığını anlatımına dayanan bu satırları tekrar sütunuma taşımamın nedeni, hatırlatmaktır.
Neyi?
Türkiye'nin milyonlarca Suriyeli sığınmacıyı kabul ederek, dünyaya insanlık dersi veren bir ülke olduğunu!
Binlerce, on binlerce, yüz binlerce değil, milyonlarca hanımlar-beyler.
Yaklaşık 4 milyon!
Bundan ötürüdür ki İstanbul başta olmak üzere, her yerde adım başı Suriyeli insanlara rastlanıyor, hangi tarafa kulak versen Arapça konuşmalar duyuluyor.
İşin ekonomik ve sosyal boyutundaki ağırlık bir yana...
İşte Yunanistan'ı görüyoruz.
Kapıların açılmasıyla sınıra koşan sığınmacıların girişini engellemek için küçücük çocukların da aralarında olduğu kalabalıkların üzerine gaz ve ses bombaları atıyor.
Medyaya yansıyan bazı haberlere göre, zaman zaman silahını da ateşliyor.
Tam bir dehşet!
Avrupa Birliği ise bu dehşet karşısında sesini çıkartmıyor.
Diyeceğim şu ki başından beri hiçbir Avrupa ülkesinin yapmadığını Türkiye yaptı.
Kendi vatandaşlarında rahatsızlık ve endişe yaratmak pahasına!
Geçtiğimiz süreçte yapılan bir anketten çıkan sonuç neydi?
Halkının büyük bölümünün, "Türkiye'nin en önemli sorunu nedir" sorusuna, "Suriyeliler" cevabını vermiş olmasıydı!
Çünkü Türkiye'ye gelen sığınmacılar, kaçtıkları bölgelerde çatışmalar sona ermiş olsa da geri dönmek bilmiyordu, misafirlik adeta ev sahipliğine dönüşüyordu.
O nedenle, Türkiye'nin sınır kapılarını açma kararının karşı çıkılacak yanı olmadığı gibi, hiç bir Avrupa ülkesinin de Türkiye'nin daha fazla sığınmacı almasını istemeye hakkı yok!
Hani, BM Komiseri Bay Filippo daha bir kaç gün önceki insana 'Pes doğrusu' dedirten açıklamasında, "Türkiye'nin daha fazla sığınmacı kabul etmesi gerektiğini" söylüyordu ya!
Ayrıca, Yunanistan sınırında gerçekleşen polis şiddetiyle yaşanan insanlık dışı üzücü manzaraların müsebbibi de Türkiye değildir.
Niye?
Türkiye, sadece kapıları açtı, o insanları polis zoruyla oraya yollamadı diye!