Takmalısın arkadaş!
Neyi?
Maskeyi!
Uymalısın arkadaş!
Neye?
Mesafeye!
Niye?
Kendi hayatınla birlikte, başka insanların da sağlığını/hayatını tehlikeye atıyorsun diye!
Diyeceksiniz ki;
Kime söylüyorsun?
Diyeceğim ki;
Salgının patlama yaptığı, İstanbul başta olmak üzere vaka sayısının hızla arttığı, bilim insanlarının alarm üstüne alarm verdiği şu dönemde bile koronavirüse yönelik tedbirleri umursamamayı sürdürenlere!
Yani, gerek şahsen, gerek televizyon ekranlarından gördüğümüz gibi, sokaklarda (maske çenede) ağız-burun açık dolaşanlara, kalabalık ortamlarda mesafeyi hiçe sayanlara!
Tedbirleri uygulamamak veya tedbirlerden taviz vermek sorumsuzluktur.
Kime karşı?
Toplumun diğer fertlerine karşı.
Usulüne uygun maske takmadığı, mesafe kuralını uygulamadığı için virüs kapma riski yüksek olan birinin "Söz konusu olan benim sağlığım, kime ne?" demeye hakkı yoktur.
Niçin?
Virüs bulaştığı kişide kalmadığı ondan da başkasına, başkalarına bulaştığı için!
Hatırlarsınız bir düğünde virüs kapan bir kişinin, o vürüsü 50'nin üzerinde insana bulaştırdığının tesbit edildiğini.
Ve daha birçok benzeri bulaşı!
Uyarılarını sıklaştıran bilim insanlarının da dikkat çektiği gibi, ülkemizde de diğer dünya ülkelerinde de durum ciddi.
O nedenle, Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca'nın neredeyse her gün altığı çizerek söylediği şekilde, mutlaka maske, mutlaka mesafe, mutlaka ellerin temizliği, mutlaka kalabalık dışı kalmak!