İstanbul’da yaşayan ve taksi şoförü olduğunu belirten bir okurum, telefonun diğer ucundan bakın ne diyordu:
“Trafik çilesi artık canımıza yetti. Çoğu bölgede, 15 dakikalık yere neredeyse bir saatte gidebiliyoruz. Su gibi benzin parası gidiyor. İşin bizi zarara uğratan diğer yönü ise vatandaş, trafiğin taksiyle giderse gecikeceğini düşündüğünden, metrobüsü tercih ediyor. Bu kentin trafik sorununu ne zaman sona erdirilecek?”
Ardından ekliyordu:
“Ne olur bu konuda bir şeyler yazın, sesimizi duyurun!”
*
Trafik sorununun dert küpüne çevirdiği değerli okurum, anlaşılan okumamıştı.
Neyi mi?
Defalarca kaleme aldığım bu konudaki yazılarımı.
Değişen bir şey olmadığından yeni yazıya gerek yok diyor, taksi şoförü okurumun arzusunu yerine getirmek için o yazılarımdan birinin özetini bir kez daha yayınlıyorum:
*
Hastayı ölmeden, hastaneye yetiştirmeye çalışan ambulans anons yapıyor!
Boşuna…
Yangına bina kül olmadan ulaşmaya çalışan itfaiye aracı sirenini çalıyor!
Boşuna…
Yolcusu olacağı uçağa yetişmeye çalışan şoför elini aracının kornasından çekmiyor.
Boşuna…
Hamile kadını doğurmadan doğuma götürmeye uğraşan taksinin kornası susmuyor.
Boşuna…
Cenaze kalkmadan camide olmak isteyen kadın ‘şoför bey biraz çabuk’ deyip, duruyor.
Boşuna…
Nerede?
Çoğu bölgede adım-adım ilerleyebilen, 15 dakikalık mesafeye 1.5 saatte ulaşılabilen İstanbul trafiğinde!
*
Evet, bundan bir yıl kadar önce yayınlanan yazımızda bunları söylemiştik. Bu günde aynını söylüyor, bitmeyen trafik derdini bir an önce bitirecek adımların atılmasını bekliyoruz.