Sertin de ötesindeki söz düellolarına sahne olmaya devam eden propaganda sürecinin bitmesine, sandığın yeniden milletin önüne gelmesine sadece 4 gün kaldı.

Buna, 96 saat de diyebiliriz.

Önümüzdeki Pazar günü, tekrarı yapılacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde oy kullanması gereken vatandaş sayısı 10 milyon 500 bin olarak belirlendi.

Dileriz, kullanılacak oyların sayısı, bu rakamın altında kalmaz.

Kalmamalıdır da!

Neden?

Bu seçim, sıradan bir seçim olmaktan çıkarılıp, vatandaşlık görevinin fire verilmeden yerine getirilmesini, gerektiren bir seçim haline getirildi de ondan!

Bunu sadece ben söylemiyorum.

Başkanlık yarışının en güçlü adayları olan Binali Yıldırım da Ekrem İmamoğlu da aynını söylüyor.

Ve bir süre önce yaz tatiline çıkan vatandaşlar arasındaki olası seçmenlerden, seçim günü mutlaka İstanbul’da olmalarını istiyorlar.

Sandığa gidip, oylarını kullanabilmeleri için.

Doğru söylüyorlar!

Seçimlerde oy kullanmak nedir?

Vatandaşlık görevidir.

Oy kullanmayanın neye hakkı yoktur?

Seçim sonucunu beğenmemeye, eleştirmeye!

İşte bu nedenle, 23 Haziran’da mutlaka ama mutlaka sandık başına giderek, desteklediğimiz aday hangisi ise oyumuzu ona vermeliyiz.

Dediğim gibi, bu vatandaşlık görevidir.

Seçmen konumundaki her vatandaş bu görevini yerine getirmelidir.