Çok Eskiden beri milli istihbarat kurumumuz MİT hakkında çok şey söylendi yazılıp çizildi..

CIA ve MOSSAD’ın aparatı bile dendi. 
1970’lerde kendi halkını fişleyen MİT, 28 Şubat’ta “namaz kılanları” izliyordu. 
Tabii köprünün altından çok sular aktı. 
Eski Türkiye bitti, vesayet son buldu.

MİT de özellikle yurt dışında PKK ve FETÖ’ye karşı muazzam operasyonlar yapıyor. 
Bazıları unutuyor ama arada hatırlatmak lazım, 17-25 Aralık’ın gerçek kahramanlarından biri de Kardeşimiz Sayın Hakan Fidan ve Diğer çalışanlar Ve MİT’tir.

İşin içyüzünü bilmeyen bazı ruh hastaları MİT’e sallıyor ama onlar da bu gerçekleri benden öğrenecekler.

Hakan Fidan Bey, MİT’in başına geldiğinden beri Türkiye’nin güvenlik hamleleri ciddi değişti. Türkiye artık tehditleri yerinde görüp bertaraf ediyor. Bunun en son örneği Kandil’de PKK’ya yapılan operasyonlardır.

Biliyorsunuz Erbil’de diplomatımız ailesinden 2 şehit vermiş olan Osman Köse, PKK’lı terörist Mazlum Dağ tarafından şehit edildi. 
Geçen yine yazmıştım, “Bu durum PKK’nın iyice marjinalleştiğini gösteriyor. Mafya gibi davranıyor. 
Şerefsizlerin Çaresiz kaldıklarının işareti bu.”

MİT hemen hareket geçti ve Erbil’de Mazlum Dağ’ı hemen yakaladı. 
Katil Dağ, şu an sorguda ve bülbül gibi ötüyor. Dağ’ın yakalanmasından sonra yerel istihbarat ağını harekete geçiren MİT, bir PKK'lı teröristi tespit etti.

Korumalarıyla birlikte bir araçla Erbil'den ayrılan terörist, hem havadan İHA'larla hem de karadan adım adım takip edildi.

Araç yerleşim birimlerinden uzaklaştıktan sonra vuruldu. Terörist korumalarıyla birlikte imha edildi.

Konsolosluk çalışanına yönelik saldırının ardından gözaltına alınanların ifadeleri sonucu, suikastın planlama aşamasında yer alan ikinci PKK'lı da tespit edildi.

O da Dohuk kırsalında seyir hâlindeyken kıstırıldı. Çıkan çatışmada terörist korumalarıyla birlikte öldürüldü.

Dün de Erbil saldırısını azmettiren PKK’lı terörist Erdoğan Ünal MİT ve TSK’nın ortak operasyonuyla Kandil’de o şerefsizde tarihin çöplüğüne gönderildi. 
Şehit Osman Köse kardeşim arkadaşımızın intikamı alınmış oldu.

PKK’ya yönelik bu türden operasyonlar, PKK’nın zaman içinde oluşturduğu ve kurumsallaştırdığı birimleri hem deşifre ediyor, hem de üst düzey yöneticileri etkisizleştirilerek işlevselliğini zayıflatılıyor.

Son operasyonlarla PKK istihbarat yapısına büyük darbe indirilmiştir. PKK istihbarat birimi NLP’nin faaliyet ve metotları örgüt içinde gizli tutulmaktadır.

Gelir gider yapısı tartışma konusu edilmemektedir. Ajan olduğu şüphelenilen PKK ve sivil halka sert sorgu yöntemleri mangalar barındırmaktadır.

Bu yönüyle örgütten kaçıp teslim olan PKK’lıların ifadelerine, “gestapo tarzı bir yapılanma” olarak yansımıştır. Dün yapılan operasyonun yapıldığı yer Kandil dağ yolları olup, Türk sınırından yüzlerce km içeride bulunmaktadır. Bu yönüyle anlık üretilen istihbaratın operasyonel faaliyete dönüştürülme tepkisi dünya standartlarının üzerindedir.

Yani MİT artık dünya çapında ve sınır ötesinde operasyonları tereyağından kıl çeker gibi yapıyor.

Suikast sonrası devletimiz ve istihbaratımız gerekli cezalandırmayı yapıyor. Millette önceden bıkkınlık vardı ama artık o bıkkınlık kalmadı. MİT bu operasyonla PKK’yı ininde gömdü. PKK’lılar artık araca binmeye korkuyor. Önceden evden çıkıp işe gider gibi örgüte gidiyorlardı. Şimdi tedbir geliştiriyorlar. Korkuyorlar. Örgütten kaçıyorlar ve itirafçı oluyorlar.

Bu açıdan Hakan Fidan’ı ve MİT’i tebrik etmek gerekir. Artık terörle mücadelede çok iyi işler çıkarılıyor. Bu manada kellesini ortaya koyan polis, savcı ve istihbaratçılarımıza destek olmak lazım. Köstek olmamak gerekir. Erbil ve Kandil’de adı bilinmeyen kahraman istihbaratçılarımıza, askerlerimize ve güvenlik güçlerimize herkes teşekkür etmeliyiz.

MİT artık herkesin gıptayla izlediği bir kurum. Operasyonları Washington’da, Londra’da, Tel-Aviv’de, Tahran’da, Moskova’da konuşuluyor. Ne kadar gururlansak azdır.