Bugun...


Hayrettin ERTEKİN

facebook-paylas
DÜNYA EKONOMİK FORUMU VE TÜRKİYE -3- 30.01.2019
Tarih: 30-01-2019 09:57:00 Güncelleme: 30-01-2019 09:57:00


Davos'ta dördüncü sanayi devriminin etkilerine de çok dikkat edilmiyor.
Dünya Ekonomik Forumu küresel gelir seviyelerini yükseltmek ve dünya çapında popülasyonlar için yaşam kalitesini artırmak potansiyelindedir.
Ancak hem teknolojik değişimlerin yıkıcı karakteriyle küreselleşmenin herkese eşit fayda sağlamaması, 
Hem de küreselleşmenin şimdiye dek görülen etkilere aykırı bir biçime bürünmesi karşısında,
Şimdi Dünya Ekonomik Forumu özellikle işgücü piyasalarının bozulmasıyla daha büyük eşitsizlikler ortaya çıkabileceğini açıklamış bulunuyor.

*
Artan otomasyon, küresel ekonomideki iş yapısını kökten değiştirecektir.
Gelişmiş ekonomilerdeki sanayileşme, işsizlik ve yoksulluk dahil olmak üzere önemli zorluklar yaratmıştır.
Bunlar hala yeterince ele alınmamışken ya da dördüncü endüstri devrimine üçüncüden kalan bazı ciddi sorunlar çözülmeden girilirken, 
"Yerinden edilen işçiler ne yapacaktır" sorusu Davos'taki tartışmacılara hiç de cazip gelmiyor...

*
Küreselleşme 4.0'ın savunucuları, daha çok sayıda yüksek vasıflı, yüksek ücretli işlerin oluşacağını iddia ediyorlar.
Bu kısmen doğrudur ancak dördüncü sanayi devrimini üretmekle suçlanan endüstriler;
Ülkeleri hükümetlerinden STEM (Science, Technology, Engineering ve Math .- Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) konularında eğitim ve öğretimi arttırmaya yardım etmelerini istiyor.
Çünkü Davos gündemi, küresel büyümenin kapsayıcı ve sürdürülebilir olması gerektiğini belirtiyor.
Bunu sağlamak için STEM konularında eğitilmiş işgücü ile,
GSYİH büyümesine odaklanmak yerine refah, rahatlık ve açık, yerelleşmiş ekonomiler gerekiyor.

*
Bu yılın Davos toplantıları D. Trump, T.May ve E.Macron gibi liderlerin göze çarpmayan eksikliklerine rağmen fazla ilgi görmeme riskini de taşıyor.
İnsan, belki de Küresel Ekonomik Forum'un dayandığı ekonomik düşüncenin gelecekteki teknolojik değişimin zorluklarının üstesinden gelmek için kendi devrimine ihtiyacı vardır, diye düşünüyor...

*
Dünya yapay zeka, biyoteknoloji, robotik, 5G teknolojilerinde müthiş bir rekabetle muazzam gelişmeler yaşarken, 
Türkiye Müslüman Kardeşler Teşkilatının hamisi Erdoğan'ın tahakkümündedir.
O çağdaş dünya insanlarının demokratik hukuk devletine giden zahmetli yoldan geçerken edindiği yaşam kültüründen ve demokratik geleneklerinden yoksundur.
Özgür Akıl ve Özgür Ruh'un anlamını dahi bilmiyor.

*
Bugün Kara Harp Okulu'da bir tanıtım töreninde konuşurken,
"Yapay zeka, her alanda dünyanın geleceğine damga vuracak yepyeni bir devrimdir.
Bu büyük değişim sürecini kontrollü şekilde yürütmemiz gerekiyor.
Gerekli hazırlığı yapmadan böyle bir değişim seline kapılmak bizi yeniden çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya getirecektir.
Ama teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, yapay zeka konusunda nereye varılırsa varılsın, insan her şeyin merkezinde olmaya devam edecektir. " diyor.

*
Ancak Erdoğan, İngiliz fizikçi Stephen Hawking'in "Doğa kanunlarını açıklamak için Tanrı'ya gerek yoktur.
Bilim giderek dinin açıklama getirdiği sorulara cevap vermeye başladı.
Tanrı olabilir ama bilim bir yaratıcı olmadan da evrene açıklık getirebiliyor" ifadesine asla eğilim göstermiyor.

*
Bu noktada, Evren'in hayranlık uyandıran bilgileriyle donanımlı yetkin bir insan ve karşısında bilge, sonsuz, yaratıcı Tanrı tasavvuru; Harikulâde bir harmoni oluşturuyor.
Bu durumda kadınlı-erkekli yetkin ve özgür insanlar ülkelerinde hür, güvenli ve gönençlidirler ki;

*
Bu yüzden Mehmet Akif,
"O zaman vecd ile bin secde eder varsa, taşım, /Her cerihamda İlahî, boşanıp kanlı yaşım, /Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden naşım, /O zaman yükselerek Arş'a değer,belki başım" diyor...



Bu yazı 4353 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI