Geçen gün işyerime yakın bir zincir markete öğle saatlerinde alışverişe gittim, hani şu çok ucuz ürünler satan markalardan biri. Hemen yan tarafında bulunan meslek lisesindeki çocuklar da öğle tatilindeydi sanırım. Kasada önümde yedi-sekiz tanesi vardı: ellerinde birer tane ufak ucuz meyve suyu ve birer tane top kek, hepsi ceplerinden demir para çıkarmış ikişer buçuk lira denkleştirmeye çalışıyorlardı, bir tane kız çocuğumuzun top kek yerine çubuk kraker alalım benim karnım doymuyor dediği an dünya başıma yıkıldı. Çocuklar birbirlerine ellişer kuruş birer lira vererek kasadan geçmeye çalıştılar. Liseye giden gencecik çocuklarımız aç devleti yöneten beyler !!
Yine bir akşam mahallemizdeki tavuk dönercinin önünde şahit olduğum bir olay kalbimi acıttı; iki orta son yada liseli çocuklardan biri içerden çıktı, yanındaki kız arkadaşına tavuk döner sandviçi uzattı hemen ısıran kız “ bu çok iyi geldi öğlenden beri açım” dedi .
Bir keresinde de akşam saatlerinde pastanenin önünde bekleyen genç çöpe giden pastane elemanın peşine takıldı, çöpe atılan poşeti açtı ve içerisinden çıkardıklarını sırt çantasına koydu, utanarak başı önde gitti.
Son zamanlarda hepimiz bu tür acı olaylara maalesef şahit oluyoruz . Özellikle akşam saatleri pazar yerlerinden geçmeye insanın içi kaldırmıyor, kadınlarımız yani annelerimiz yani eşlerimiz yani kızlarımız yerlerden çürük sebze meyveleri topluyorlar. Ama beni en çok üzen gençlerimizin hali okula aç giden sokaklarda aç gezen çocuklarımız var, onlar geleceğe nasıl umutla bakabilirler?
Değerli dostlar inanın helalde kazansak kendi evlerimizde yediğimiz her şey haram o gençler okulda aç kalırken sokaklar da aç gezerken.
“ Komşusu aç yatarken tok uyuyan bizden değildir “ düsturunun evlatları maalesef israf sofralarında zevki Sefa sürerken gencecik çocuklarımız aç ve harçlıksızlar.
Bırakın o sahte dindar geçinen vakıflara derneklere bağış yapmayı, zaten bir çoğu dolandırıcılıktan sabıkalı, bırakın insanın inşa ettiği camilere yardım yapmayı onların sahibi devlet ama Allah’ın yarattığı insanlar aç geziyor sokaklarda, bu gençlere yardım edelim.
Siyasal islamcı yardım kuruluş vakıf ve dernekler toplumsal dayanışmayı adeta baltalıyor; Kurbanını bana ver, fitreni bana ver, zekatını bana ver, bağışını şuraya sms at, arsanı bana bağışla, Kenya’da kuyu açacağız, Myanmar’da kurban keseceğiz diye diye insanların en yakınındaki ihtiyaç sahiplerine direkt yardım etmesini engelliyorlar.
Geçen gün askerden yeni gelmiş bir gence spiker mikrofonu uzatıp soruyor:
Mutlu musun?
Cevap mutlu değilim diyor, spiker şu an seni ne mutlu eder diyor çocuğun yanıtı bir çığlık aslında; cebimde yüz-yüz elli lira olsa çok mutlu olurum, önce güzel bir karnımı doyururum sonra da bir kafede çay kahve içerim.
Suriyelilere ya da başkalarına milyarlarca dolar harcamayı kesip önce kendi insanımızın karnını doyuralım, unutmayalım bir atasözü var “ camiye lazımken kiliseye haramdır” .
Velhasıl sevgili dostlar etrafımızdaki öğrenci çocuklarımıza mümkün oldukça yardım etmeye gayret edelim.
Bu gençlerin kursaklarından ekmeklerini çalanlara lanet olsun…