Toplumsal dayanışma, insanların hiç dilinden düşürmediği bir tanımlama..

Bu pekçe konuştuğumuz toplumsal dayanışma nedir..

Bizim eskilerin söylediği gibi, yani avam işi bir imecemidir yoksa bunun bilimsel felsefi boyutu var mıdır...

Ama şu bizim bildiğimiz ama literatürelerde yer alamayan İmece var ya..

İşte ondan söz ediyoruz..

Hani, genellikle kırsal yerleşim yerlerinde, birçok kişinin toplanıp elbirliğiyle bir kişinin tarlasını sürmek, ekinini biçmek, harmanını kaldırmak, mısırını, fındığını toplamak gibi bir işini görmesi ve böylece herkesin bu türden işlerinin sırayla bitirilmesi gibi

Hani bir de kent işi imece var ya; işte biz onu unuttuk..

Elbette  bunu da bir bilimsel tanıya sokmak gerekir. Ne deriz bunun için; daha çok kırsal topluluklarda, ailelerin kimi üretim etkinlikleriyle topluluğun kimi hizmetlerinin, köydeki bütün ailelerin ya da ailelerin çoğunun karşılıklı yardımlaşması yoluyla yapılması.

Böyle daha fiyakalı oluyor...

Ama illede  bu toplumsal dayanışma işini bilimle bağdaştırma gerekiyorsa ozaman  sizi Emil  Durheim ile tanıştıralım.

Kim Emil Durheim derseniz tanıtalım..

Yahudi kökenli Fransız sosyologdur. Modern sosyolojinin kurucularından birisi olarak sayılmaktadır. 15 Nisan 1858 tarihinde dünyaya geldi. Felsefe öğretmenliği yaptı. 1885 de Almanya'da bulundu Fransa'ya dönüşte yayımladığı makaleler ilgi topladı. 1887 Bordeaux Üniversitesi'nde ders vermeye başladı. 1902 de Sorbonne Edebiyat Fakültesi'nde çalışmalarını sürdürdü. 1906 da Buisson'un ölümü üzerine Sorbonne Eğitimbilim Profesörlüğüne getirildi.

Durkheim toplumbilimi kendi olgularını kendi ön dayanaklarıyla işleyen bir bilim durumuna getirdi.

Ve bu kadar büyük dehanın toplum dayanışması ile ilgili yaptığı bilimsel tanımlaya bakın: Dayanışma bir topluluğu oluşturanların duygu, düşünce ve ortak çıkarlarda birbirlerine karşılıklı bağlanması demektir. Toplumsal dayanışma ise toplumun kurum ve kuruluşlarıyla ortak değerlerde birleşmesi ve birlikte hareket etmesidir.

Ve Durkheim ’a gore sosyolojinin amacı: Toplumu koruyacak koşulları belirlemektir.  Toplum Durkheim ’a göre özünde korunması ve doğal yollardan gelişmesi gereken ahlaki bir gerçekliktir.

Şimdi bunun Türk köylüsünün dilinden tercüme edelim...

İnsanların birbiriyle yardımlaşması ve sorunları birlikte çözmeleri...

Bu imecenin kısa tarifi değil mi?

Efendim çarıklı erkan-ı harp'ın bilgiside erdemi de yüksektir..

Bizim Anadolu bilgeleri bu "toplum bilimi" denilen şeyi binlerce yıl önce hayata zaten geçirmiş...

Emil Durheim'de kitabı lafını  söylemek kalmış...