Bugun...




facebook-paylas
Zor değil… 14-5-2019
Tarih: 14-05-2019 09:51:00 Güncelleme: 14-05-2019 09:51:00


Anneler günüydü…

Türbanlı genç bir kız otobüse bindi.

Kucağında oldukça pahalı olduğu belli olan iki aranjman vardı…

Aranjmanı oluşturan nadide çiçeklerin kokuları sardı genç kıza yakın olanları…

Genç kız mutluydu.

Yüzü gülüyordu… Sanki çiçekler onundu.. Belli ki bir çiçekçinin kuryesiydi…

Yanında yine kurye olduğu belli olan bir genç daha vardı..

Onun da yüzünde tebessüm…

O iki genç belki de yaşamları boyunca hiç alamayacakları o pahalı hediyeleri yine hiç tanımadıkları bir anneye/annelere   götürüyorlardı…

Ama onlar mutluydu…

Yüzlerinde o aranjman sanki kendilerininmiş gibi bir his vardı…

Mutluluk bu mu acaba…

 

TDK mutluluğu;   “Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, mut (I), ongunluk, kut, saadet, bahtiyarlık” olarak tanımlamıştırr. Sevinç, ferahlık, hoşluk sözcükleriyle yakın anlamdadır. Kökeni “umutlu” sözcüğüdür. Söz başı ünlünün düşmesiyle “mutlu” olmuştur. Umut sözcüğü Eski Türkçe Um- eyleminden gelir. Umut beklenti ve dilek anlamındadır. Mutlu sözcüğü saadet ve memnuniyet kelimelerinin karşılığı olarak modern dönemde türetilmiştir.

 

Şimdi bu iki gencin durumu bu tanıma uyuyor mu?

Hayır…

Peki bu iki genç neden mutluydu…. Çünkü geleceklerinden umutluydular..

Oysa mutsuz insanların çoğunlukta olduğu bu ülkede bu iki gencin bu neşeli hali bize ne ders veriyordu?

Kesin olan bir şey  var.. O da mutluluğun tarifi, ölçüsü ve zamanı yok..

 

Şu tanımlama belki daha doğru olur gibi; Mutluluk isteklere ulaşma durumudur. Zihinsel ve duygusal bir yeterlik halidir. Anlamı üzerine çok çeşitli düşünceler mevcuttur. Asgari tanım olarak “ulaşmış olmayı” kabul edebiliriz.

Bu gençler  üzerinden öğrendiğimiz şey; sadece bir iş sahibi bile olmak mutlu olmak için yeterli..

Kucağındaki çiçeklerin onun için  sadece bir yük olduğunu ve onu taşıması gerektiğini biliyor.

Onun bir işi olması bile mutluluğun reçetesi.

Bu savımızı antik felsefeciler de  doğrular nitelikte görüşler zikretmiş.

 

Eflatun Devlet adlı eserinde mutlu olanın ahlaki olduğunu söyler.Aristoteles Nikhomakos’a Etik  adlı eserinde mutluluğu bir duygu olarak değil bir etkinlik olarak tanımlıyor. İbn-i Sina’ya göre mutluluk dünyevi olandan bağımsızdır. Mutluluğa akıl ile erişilir. . Farabi‘ye göre insan mutlu olmak için yaratılmıştır. Sınırlı olsa da mutluluğu tek başına gerçekleştirebilir. İyi davranışlarının hedefi mutluluktur ve davranışlar sadece erdemle yönlendirilirse mutlu olunabilir.

 

Evet, O iki genç mutluydu…

O çiçekleri, pahalı hediyeleri annelere götürmekten mutluydu…

Çünkü onların bir işi vardı...

Çağdaş Alman Filızof  Schumacher diyor ki; Küçük güzeldir…

Küçük olsun benim olsun…

Büyük hayal edip, hayal kırıklığına uğramak yerine, var olanla yetinmek mutluluğa giden en kısa yol alsa gerek…

Demek, mutlu olmak o kadar da zor değil…



Bu yazı 2527 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI