Bugünlerde yazı yazmak hem çok kolay hem de çok zor...

Kolay; çünkü malzeme bol.

 Ama haberler moral bozucu ve kötü…

.

Bir günde bazen 5 tane son dakika haberi geliyor...

Böyle günlerde hep o meşhur söz aklıma geliyor...

Hani Osmanlı'nın son günlerinde, hasta adam yakıştırması vardı ya...

İşte o günlerde rivayet olunur ki;

 "Tanzimat devrinin ünlü sadrazamı Keçizade Fuat Paşa, zekası ve hazır cevaplığıyla meşhurdur.

Avrupa'ya ilk diplomatik seyahatte bulunan padişah olan Abdülaziz'in, bu seyahati sırasında Fuat Paşa dışişleri bakanı olarak kendisine refakat etmiştir. Paris'te III. Napolyon'a misafir oldukları sırada, Fransız vekilleri ile sohbet ederken şöyle bir mesele ortaya atılır:

"Dünyanın en kuvvetli devleti hangisidir?"

Fuat Paşa hemen:

"Osmanlı Devleti." diye cevap verir.

Tabii herkes hayret eder. Karlofça, Pasarofça, Küçükkaynarca, Edirne... gibi anlaşmalarla büyük toprak kaybına uğrayan, Kırım Savaşı ile dış borç batağına saplanan, Viyana Kongresi'nde(1815) Avrupa'dan 'Hasta adam' muamelesi gören bir devletin, hala güçlü olarak bu devletin yöneticisi tarafından ifade edilmiş olması şaşkınlığı büsbütün artırır. İçlerinden birisi, bu cevabın sebebini sorar. Paşa gayet ciddi bir şekilde:

"Dünyada Osmanlı Devleti'nden daha kuvvetli bir devlet olabilir mi? Yüz yıllardan beri biz içeriden, siz dışarıdan yıkmaya çalıştığımız halde hala yerinde duruyor." diye cevap verir.

Şimdi bu  eski anektod nereden aklına geldi diye sorabilirsiniz…

Hani AB’nin sevimsiz üyeleri varya. Fransa, İtalya gibi…

Türkiye hep hor gören küçümseyen…

Şimdi biz onlara dara düştükleri için yardım ediyoruz…

Korona sadece bizi kırıp geçirmiyor; Fransa’yı, İtalya’yı, İngiltereyi hatta ABD’yi resmen eziyor…

İşte bu ülkelere Türkiye yardım elini uzatıyor…

Şimdiye kadar 40 ülkeye yardım gönderdik…

İşte o beğenmedikleri küçümsedikleri ülke, yani Osmanlı’nın resmi adının ”Büyük devlet” olduğunu hatırlatan ve Türkiye’nin de çok büyük ve yürekli bir devlet olduğunu kanıtlayan bir davranış sergileyerek…

Tarih ve zaman kimilerine çok şey öğretiyor…