Bu küresel ısınma olayını dünya çok ciddiye alıyor ama her nedense bizde pek ilgi görmüyor..
Yağışlar aşırı, havanın aşırı ısınması küresel ısınma falan diyorsunuz…
Ya; “Allahın işine karışılmaz” cevabını alıyorsunuz,
Eğe biraz mürekkep yalamışsa doğanın 50 yılda bir gerçekleştirdiği döngüden bahsedildiğine şahit oluyorsunuz…
Ama kimse “şu emisyon miktarını düşürelim” demiyor…
Biraz bastırsanız, bunu “kapitalizmin bir oyunu öyle olduğunu “ söyleyen, “biz sanayileşmeyelim onların kölesi olalım” yorumlarını yapan bile var.
Ama lafa geldiğinde herkes doğayı seviyor..
Ve herkes doğal besin arıyor…
Kimse bu nüfus patlaması ne demiyor, bu kadar insan nasıl beslenecek demiyor.
Kirlenen havanın doğal besin yetiştirilmesinin olanaksızlaştırdığını söyleyenlere de kızıyorlar..
Ama bilimsel raporlar durumun vahim olduğunu gösteriyor:
İşte o tehlikeden bazı notlar:
-Dünyada enerji sektörü kaynaklı karbondioksit emisyonu geçen yıl bir önceki yıla göre 1,7 artışla 33 gigatona yükseldi. Böylece küresel karbondioksit emisyonunda tarihi zirve görüldü.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından hazırlanan "Küresel Enerji ve Karbondioksit Emisyonları Statü Raporu"na göre, 2018'de küresel enerji talebi yüzde 2,3 artarak 2010'dan beri en yüksek seviyeye ulaştı.
Talep artışında güçlü küresel ekonomi ile bazı bölgelerdeki ısıtma ve soğutma araçlarının daha fazla kullanılması etkili oldu.
Elektrik "geleceğin yakıtı" olarak pozisyonunu korudu ve geçen yıl küresel elektrik talebi yüzde 4 arttı. Dünyada toplam doğal gaz talebi de yüzde 4,6 büyüdü. Doğal gaz küresel enerji talep artışının yüzde 45'ini oluşturdu.
Küresel petrol talebi ise geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 1,3 arttı. Bu artışta ABD, Çin ve Hindistan'daki talep büyümesi etkili oldu.
Geçen yıl tüm enerji kaynaklarında talep arttı. Söz konusu talep artışının yaklaşık yüzde 70'i fosil yakıtlardan karşılandı. Güneş ve rüzgar enerjisindeki çift haneli büyüme rakamları, küresel elektrik talebini karşılamada yeterli olmadı ve kömür kullanımı yükseldi. Elektrik üretiminde kömür kullanımından kaynaklı karbondioksit emisyonu 10 gigatona çıktı.
Böylece enerji sektörü kaynaklı küresel karbondioksit emisyonları geçen yıl yüzde 1,7 artarak 33 gigatona ulaştı. Artan talebe bağlı olarak enerji sektörü kaynaklı karbondioksit emisyonları da tarihinin en yüksek seviyesine çıktı.
Emisyonlardaki net artışın yüzde 85'i ABD, Çin ve Hindistan'dan geldi. Almanya, Japonya, Meksika, Fransa ve Birleşik Krallık ‘ta ise emisyon miktarında düşüş görüldü.
Öte yandan enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynaklarındaki artış, kömürden doğal gaza geçiş ve nükleer enerji kullanımı 640 milyon tonluk karbondioksit emisyonunun oluşmasını engelledi.
Tüm bilisel veriler iklim değişikliğinin ana temeli..
Rapora ilişkin açıklama yapan IEA Başkanı Dr. Fatih Birol, dünyada iklim değişikliğiyle ilgili yapılan çağrıların emisyonları düşürmek için son derece önemli olduğunu, ancak şu an tam aksi bir tablo ile karşı karşıya olduklarını vurguluyor.
Geçen yıl enerji sektörü kaynaklı küresel emisyonların tarihi zirveye ulaştığına işaret eden Birol, "Bazılarımızın 'acaba emisyonların seyrinde bir zayıflama olur mu?' şeklindeki umutları tamamıyla suya düştü. Uluslararası iklim anlaşmalarıyla bizim bugün açıkladığımız emisyon rakamları taban tabana zıt durumda. Bu da son derece tehlikeli bir durum” görüşünün altını çiziyor..