Yıl 2019… Mustafa Kemal Atatürk’ün  Kurtuluş Savaşını başlatmak için  Samsun’a ayak basmasının 100. yılını kutlamaya hazırlanıyoruz.

Her imparatorluk yaşar doğar ve ölür…

Sonrası yoktur.

Dünya’da doğup büyüyen ama sonrasında yaşayan sadece 3 imparatorluk var… Tarihe damga vurmuş 3 ulus…

Türkler, Çinliler, ve Mısırlılar…

Yazılı tarihin başladığı yıllardan bu yana sürekli özgür devletler kurmuş ve tarihini bugünlere taşıyabilmiş 3 ulus…

Romalıları unuttunuz diyen çıkabilir…

Modern tarihçilere göre Romalılar bugünkü İtalyanların ataları değil…

Romalıların torunları bugünkü ‘ROMANYA’da  yaşıyor…

Şimdi, dünya uygarlığının temelini atan bu ulusların torunları olarak elbette onurluyuz…

Ammaaa…

İşte bu o kadar övünmenin bir aması var..

Türkiye ,  10 bin yılla dayanan tarihinde hala nüfusunun yüzde 12’si gecekondu denilen derme çatma  konutlarda yaşıyor.

Türkiye’de gecekonduda yaşayanların toplam nüfusa oranının yüzde 12 olduğu görüldü. Bu oran diğer ülkelere bakıldığında ise ilk sırayı yüzde 96 ile Güney Sudan’ın aldığı görüldü. Güney Sudan’dan sonra gecekonduda yaşam oranının en yüksek olduğu ikinci ülke, yüzde 74 ile Etiyopya olurken, yüzde 56 ile Kenya’nın üçüncü sırada yer aldığı kaydedildi. Buna karşın gecekondu yaşamının az olduğu ülkeler Meksika ve Mısır olarak saptandı. Burada gecekonduda yaşayanların toplam nüfustaki payı yüzde 11 olarak görülürken, Türkiye’nin bir basamak gerisinde yer aldıkları tespit edildi. Böylelikle Türkiye’de gecekondu da yaşayanların toplam nüfusa oranın da düşük olduğu görüldü. (kaynak : Ajanspress)

Bu araştırmaya  İmar Affı’ndan yararlanmış, son imar barışına girmiş konutlar galiba dahil değil…

Asıl sorun yasal olarak gecekondu sayılan binalarda oturan nüfus değil…

İmar izni alınmış, kötü malzeme kullanılmış, kullanışsız binalarda oturan insanlarınızın oranı…

Şöyle bir İstanbul’u dolaşın, gecekondulara lüks villa  sınıfını bile sokacak kadar kötü ve kalitesiz yapılarla karşılaşacaksınız.

Zaten bu binaların çoğu bugünlerde  aşırı yağışlar nedeniyle kendini göstermeye başladı..

Hepside ya çatlıyor ya çöküyor…

Daha Maltepe’yi unutmadık, yaralarımız taze…

Her gün bir çatırdama sesi geldiği için boşaltılan ve yıkılan bina var…

Bu açıdan bakınca kentsel dönüşümü desteklemek lazım…

Ama ne yazık ki, o kavramı da bazı müteahhitler “rant kapısı” haline çevirmiş dejenere etmiş..

Şimdi bu çizilen tablo, bu tarihe yakışıyor mu?

Karar sizin