Eyvahlar olsun…
Yetişkin insan nüfusumuz 57 milyon..
Bunun 17 milyonu hasta…
Aslına bakarsanız 57 milyonu da hastada; bu hastalık toplumsal bir hastalık…
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yusuf Alper Sönmez, Türkiye'de 57 milyon erişkin nüfustan 17 milyonunun obezite hastası olduğunu belirtti.
Yandık…
Türkiye şişmanlıyor…
Çünkü Türkiye çarpık kentleşme nedeniylekalabalıklaşıyor…
Hemen kentleşmeye bağlamamak gerekir diye düşünenler olabilir…
Kilonun artması sadece hareketsizlik meselesi değildir..
Sayın hocalarımız bu noktayı, nedendir bilinmez hep atlarlar…
Mutlaka çok yiyoruz, hareketsiz yaşıyoruz…
Yürüyün diyebilirsiniz..
Doğrudur, ama nerede…
Eminönü’nün kalabalığında mı, Taksim’in beton yığınında mı, Kadıköy’ün keşmekeşinde mi…
İstanbul’un her yeri bir ucube oldu…
Gayri resmi hesaplara göre 18 milyon insan var bu kentte ve bunun en az 12 milyonu hareket halinde…
Nerde sportif amaçlı yürüyüş yapacaksınız..
Var olan bir iki yürüyüş parkında ise ‘trafik(!) fena halde yoğun…
Birde önemli sorun daha var…
İstanbul denen bu kentte oksijen üretecek hiçbir lan kalmadı..
Biraz belki boğaz kenarları diyebilirseniz..
Cümlemiz boğazın iki yakasına konuşlanıp nefes egzersiz mi yapacağız?
Malum vücut bir yakıt ister, o yakın gıdadır…
Evet doğrudur, o gıdayı düzensiz, bilgisiz ve fazla alıyoruz…
Ama ol aldığımız gıdayı yakacak bir ateşleyici gerek yani oksijen….
İşte İstanbul’da o ateşleyici yok…
Herkes bu obeziteden söz ediyor da nedir tam bir bilen yok…
Girdik, çok bilen Google sorduk;
Şöyle diyorlar:
- Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır.
2-)Obezite, vücutta sağlığı bozacak ölçüde aşırı ve anormal yağ birikmesidir.Obezitenin hesaplanmasında boy ve kilo değeri üzerinden yapılan Vücut Kitle İndeksi (VKİ) – Body Mass Index (BMI)hesaplaması kullanılır: Vücut kitle indeksi, kilogram olarak ağırlığın, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle elde edilir. Vücut kitle indeksi (beden kitle indeksi) hesaplama değeri 30’un üzerinde olan kişi obez, 40’ın üzeri olan kişi ise morbidobez olarak kabul edilir.
3-)Obezite ya da halk arasında bilinen adıyla şişmanlık, vücutta fazla miktarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.
Xxx
Şimdi bu obezlik te nereden çıktı diyebilirsiniz…
Efm. Bu bir siyasi mesele haline geldi…
TBMM’de yapılan toplantıda bu konu ele alındı.
İki konu öne çıktı…
1-) ilaç 2-) diyetisyen…
Yani bir sağlık meselesi pazarlama işine dönüştü.
Şimdi isterseniz bu komisyonda, konuşulanları, devletin resmi ajansının haberinden derleyelim
xxx
TBMM Dilekçe Komisyonu Obezite İle Mücadele Yöntemleri ve Cerrahi Uygulamalardaki Malpraktis İddialarının Araştırılması ve Alınabilecek Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır başkanlığında toplandı.
Satır, toplantının başında komisyonun çalışmaları hakkında kısa bilgi verdi. Satır'ın konuşmasının ardından komisyon üyelerine bilgi veren Sönmez, "Erişkin nüfusumuzun yüzde 30'u obezite hastası. 57 milyon erişkin nüfusumuzdan 17 milyonu obezite hastası. Erkeklerde obezite yüzde 21 kadınlarda ise bu oran yüzde 41 oranında. Genel olarak her üç kişiden birinde kilo fazlası var. Her doğan 4 çocuktan birinin kilo fazlası veya obeziteye sahip olduğunu görüyoruz." diye konuştu.
İlaç dışı ürünlerin medya ve ünlü kişiler üzerinden pazarlanmasını da eleştiren Sönmez, bu şekilde geniş halk kesimlerinin kandırıldığını ifade etti. Daha çok onaylı ilaçların kullanılması gerektiğini dile getiren Sönmez, "Piyasadaki obezite ilaçlarının bazı yan etkileri olsa da iyi bir tedavi uygulanması durumunda obeziteye karşı etkili olabilirler." dedi.
Türkiye Diyetisyenler Derneği Genel Sekreteri Uzman Diyetisyen Banu Süzen de Türkiye'de 850 kamu hastanesinde 650 diyetisyenin olduğunu belirterek, "Sağlık Bakanlığı verilerine göre 25 yatağa 1 diyetisyenin düşmesi gerekir. Şu anda 134 bin 682 yatak var. Nitelikli yatak sayısı ise 72 bin 608 civarında. Ülkemizde diyetisyen açığı var. 25 yatağa bir diyetisyenin düştüğünü varsaydığımızda 2 bin 905 diyetisyene ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Bu da çok ciddi bir rakam." şeklinde konuştu.
Xxxx
Neymiş, öncelikle şifacılara itibar etmemeli, yan etkileri olsa da reçeteli ilaç almalı…
İkinci önceliğimizde 2 bin 905 diyetisyen daha görev almalı…
Yani kimse bu kentleşme, bozuk gıda, denetimsiz ürün falan dememiş…
Hata sayın hocalar bu kentte oksijen depolayacak yeşil alanlar üretelim falan diye aklına bile gelmemiş..
Doğal spor alanları üretelim dememiş…
Söyledikleri şu; Bize gelsin reçete yazalım ilaç alsınlar…
Sonrada diyetisyenlere gitsinler…
22