Kıymetli okurlarımız, dün bu sütunda okuduğunuz satırlar, halk arasında kemik erimesi olarak bilinen bir rahatsızlığa ilişkindi.
Osteoporoz.
Uzman görüşü içerikli satırlarda, bu rahatsızlığın tıbben nasıl tanımlandığına ve ne tür bir sorun olduğuna dikkat çekiliyordu.
Bugünkü yazıda ise 'Osteoporoz'un belirtilerinin neler olduğuna yönelik bilgiler var.
Dünkü bilimsel makalenin bu bölümünde ifade edilenler şöyle:
*
Kemik yapımı, 20'li yaşların sonuna kadar devam etse de bu yaştan sonra yapım ve yıkım eşitlenir. İlerleyen yıllarda yıkım hızı artarak osteoporoz oluşumuna neden olur. Kemik erimesi hastalığının erken dönemlerinde kişi, herhangi bir belirti hissetmez. Kemiklerin kalitesindeki azalma ancak kemik yoğunluğu ölçümü sırasında ya da kemiklerde oluşan çatlama ve kırılma gibi travmalar sonucunda fark edilebilir. Yaşın ilerlemesiyle birlikte kemik yoğunluğundaki azalmaya bağlı olarak bazı belirtiler görülebilir. Fakat bu dönemde oluşan kemik hasarlanması küçük ölçüde geri döndürülebilir olduğundan kişinin osteoporoza karşı önlem alması ve belli bir yaştan sonra düzenli aralıklarla kemik yoğunluğu ölçümü yaptırması önerilir. Yaygın olarak görülen kemik erimesi belirtilerinden bazıları şu şekilde sıralanabilir:

-Sırt, bel ve boyun ağrısı.
-Postürün bozulması.
-Karın ve göğüs boşluğunda daralma.
-Kamburluk.
-Boy kısalması.
-Yaygın kemik ağrısı.
-Basit düşme ya da çarpmalarda kırık oluşması.
*
Belirtiler işte böyle sıralanıyor.
Bu rahatsızlığın elbette tedavisi var.
Bazı bölümlerini yayınladığım sağlık makalesinde onlar da belirtiliyordu.
Ancak, işin o yönünü, bu sorunla karşı karşıya olanların başvuracakları doktordan öğrenmelerinin çok daha sağlıklı olacağını düşündüm.
Sağlıklı kalın, hoşçakalın.