Kıymetli okurlarımız, dün yayınlanan yazımızda 'Zona' hastalığından söz etmiştim.
Daha doğrusu uzman görüşünü içeren bu konudaki bir makalenin bir bölümünü yayınlamıştım.
Şimdi ise ikinci bölümünü yayınlayacağım.
Bu bölümde, 'Zona' hastalığının belirtilerinin neler olduğunu okuyacaksınız.
Tabi ki bilgi sahibi olabilmek için.
Aynen şöyle deniliyor:
*
"Zona belirtilerin şiddeti ve süresi hastanın bağışıklık sisteminin durumuna ve yaşına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Çoğunlukla zona belirtileri arasında döküntülerden birkaç gün önce ağrı, yanma, kaşınma görülür. Bağışıklık sistemi fazlasıyla zayıf kişilerde şikayetler, uyku uyutmayacak ve ilaç ile hafiflemeyecek kadar ağır seyredebilir. Zona belirtilerinin ortaya çıkmasında bazen değişiklikler olabilir. Hastalık, döküntülerden önce şiddetli ağrı ile de kendini gösterebilir. Bu durum, ağrının olduğu bölgeye göre sıklıkla kalp krizi, böbrek taşı veya apandisit ile karıştırılabilmektedir. Böyle durumlarda deri döküntüleri genellikle ağrı başladıktan birkaç gün sonra ortaya çıkmaktadır. Zonanın en sıkıntı veren bulgusu ağrıdır. Ağrı ve döküntülerin kontrolü açısından tedaviye erken başlanması büyük önem taşımaktadır. Döküntüler ortaya çıktıktan sonra ilk 96 saat içinde yapılan etkili tedavi; döküntü, ağrının şiddeti ve zonanın uzun dönem etkilerini belirgin şekilde azaltmaktadır."
ERKEN MÜDAHALE
"Sinirleri etkileyen zona virüsüne erken müdahale etmek çok önemlidir. Geç kalındığında işitme kaybı, görme kaybı, yüz felci, kasların oynatılamaması, enfeksiyon gibi daha ciddi belirtiler de ortaya çıkabilir.
Döküntüler vücudun herhangi bir yerinde olabilir. Ancak tipik olarak vücudun bir yarısında görülür. Yaş faktörü, bağışıklık sistemi ve kişinin yandaş bir hastalığı olup olmadığı döküntülerin şiddetinde de farklılıklara yol açabilir. Bağışıklık sistemi güçlü ve genç hastalarda birkaç tane böcek ısırığını andıran kabarcıklar şeklinde olabilirken, yaşlı ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerde yanık benzeri içi su veya kan dolu kabarcıklar halinde görülebilir. Kimi zaman zona, baş bölgesini, yüzü ve gözleri de etkileyebilir. Zona döküntüleri nadiren iç organlarda, hatta gözde de görülebilir. Özellikle dil ve ağız içindeki zona döküntüleri son derece acı vericidir. Gözde olması görme sorunlarına; kulakta olması ise kulak çınlaması ve duyma problemlerine yol açacağı için yakın takip gerektirir."
*
İşte böyle deniliyor, uzman görüşü içerikli sağlık makalesinin sözünü ettiğim bölümünde.
Sırada, yarın okuyacağınız, tedavi yöntemi var.
Şimdilik hoşça kalın, her zaman sağlıklı olun.