Son günlerin moda tartışması “siyasi ahlak yasası”
Malum İmamoğlu, İstanbul Belediye Başkanlığına aday olduğu günlerde 16 bin bankamatik personel olduğunu açıklamış bunun çoğunluğunun hısım akraba olduğunu söylemişti.
Ve doğal olarak oklar AK Partiye yönelmişti…
Siyaset ilginç bir zeneat…
Küçücük bir eylem okların yönünü değiştiriveriyor.
Bu kez “tufa”ya düşen CHP oldu…
Hem de kalesi sayılabilecek bir yerde; İzmir’de, Torbalı’da
Gerçi başkan müdür yaptığı oğlunu alelacele görevden aldı ama iş işten geçti.
AK Parti’’ye yakın gazeteler bir vakıayı tüm CHP’li belediyelere şümullenen tarzda ajite etiller.
Olay şöyle gelişmişti;
Torbalı Belediye Başkanı Ramazan İsmail Uygur’un oğlu Efe Uygur, belediye şirketine müdür yardımcısı olarak atandı. Uygur, belediye şirketi olan Torbalı Personel Özel Güvenlik Gıda İnşaat Temizlik Şirketi’nin (TORBEL) Genel Müdür Yardımcılığı görevine getirildi. Efe Uygur'un 7 bin lira maaş aldığı ileri sürüldü.
Elbette suçlamalara karşı Başkan da kendini savundu…
Ancak savunması, işe almaktan daha beter bir gerekçeydi…
Başkan İsmail Uygur,; güvenebileceği kimse olmadığını belirterek oğlunu atadığını söyledi.
Uygur ‘a göre; belediyenin ana borçları 100 milyonu aşıyordu. TORBEL sıradan bir şirket değil. Memurlar hariç tüm belediye personeli burada çalışıyor. 20'nin üzerinde kafeterya, iş makineleri, araç- gereç ve birçok faaliyeti bünyesinde bulunduruyor. Yani tüm sistem TORBEL üzerinden yürüyor.
Başkan iddiasını bir adım öteye götürerek; “buranın bilerek ve isteyerek batırılmış olduğunu gördük. Ne yazık ki iki dönem belediye başkanlığı yapmış olmama rağmen yeni dönemde bir dönem aradan sonra enkaz devraldım. Güvenebileceğim kimse yoktu. Benim oğlum işletme fakültesi son sınıf öğrencisi. Burada verdiğimiz görev onun maaş ya da makam alması için değil. Başka genel müdür yardımcısı da var. Özel aracımı ve yakıtımı kullanıyor. Belediye şirketinden araç ya da yakıt almıyor. Günde 15 saat çalışıyor. Benim sağlıklı veriye sağlam bilgilere ve raporlara ihtiyacım var. Bunu da şimdilik oğlum yapıyor. Atama kararı tamamen güven ve çalışma esaslıdır." diyor…
Başkan Uygur, tepkiler üzerine geri adım attı ve oğlunu görevden aldı…
Şimdi burada ilginç bir nokta var:
- Kendisi Torbalı’da daha önce 2 dönem başkanlık yaptı. Demek sağlam bir yapı oluşturmamış..
- Torbalılı seçmen Uygur’u cezalandırdı ve geçen dönem başkanlığı ona vermedi. Neden?
Birde Uygur’un Erdoğan’ı tehdit ettiği iddiaları var. Denir ki Uygur Erdoğan Başbakanken "Adam ol, ayağını denk al, bir daha televizyona bile çıkamayacaksın." demiş...
Başkanın yanlış adımı Türkiye’de siyasi yapıyı belki düzeltecek, belki de daha büyük bir karmaşaya neden olacak…
Eğer siyasi ahlak yasası TBMM’de kabul görmezse korkarız ki “hısım akraba” yolsuzluğunun önü açılacak…
Ha şunu söyleyebilirsiniz…
İngiltere’de başbakan olan Johnson ilk iş olarak kardeşini bakan olarak atadı…
Normaldir…
Onun Osmanlı da nazırdı(bakan)
Yoksa bu icraat bizim kanımızda mı var…
Ne dersiniz?