Anksiyete ile ilgili dünkü sütunumuzu, uzman görüşü içerikli bir makalenin şu satırları ile noktalamıştık:
"Anksiyete bozukluğu ise kaygı duygusunun bir tehlike yokken kendini göstermesi, uzun süre devam etmesi ve çok güçlü hissedilmesidir ki böyle bir durum söz konusuysa tedavi gereklidir. İleri derecede anksiyete bozukluğu kişileri fazlasıyla rahatsız edebilmekte ve günlük hayattaki işlevlerini yerine getirmesini zorlaştırabilmektedir. Kaygı bozukluğu yaşayan kişinin, sosyal yaşamında başka kişilerle olan ilişkileri de olumsuz etkilenmektedir. Anksiyetesi olan kişiler çoğu zaman endişeyi yoğun bir şekilde hissettiklerinin farkındadır. Ancak kendilerini kontrol edemez ve sakinleşemez. Durum bu seviyeye ulaştığında kişilerin sağlıklı bir hayat sürebilmesi için tedavi olması gerekmektedir."
*
Anksiyete belirtilerinin neler olduğuna ilişkin bölümü ise bugün okuyacağınızı ifade etmiştik.
İşte internetten aldığım bilgilere göre, işte belirtileri:
-Özgüvensiz ve değersiz olduğunu düşünmek.
-Başkaları ile konuşmanın zor olduğuna inanmak.
-Toplum içinde konuşmaktan ve yemek yemekten çekinmek.
-Gergin, kaygılı, sıkıntılı ve tanımlanamayacak şekilde tuhaf hissetmek.
-İnsanların sözleri ile zihnini meşgul etmek.
-Çevreden kopmak, kaçmak istemek.
-Kas ağrısı çekmek.
-Hızlı nefes alıp vermek.
-Çabuk gerilmek.
-Titremeye, sallanmaya başlamak.
-Umutsuz hissetmek.
-Devamlı ağlamak istemek.
-Konsantre olamamak.
-Çabuk yorulmak.
-Uykusuzluk çekmek.
-Hatırlamakta zorlanmak.
-Üzüntülü durumlara yoğunlaşmak.
*
Sağlık makalesinde dikkat çekilenler bunlar.
Tedavi yöntemleri elbette var.
İşin o yönünü, bu gibi durumlarda başvurulacak doktor anlatır.
Sağlıklı yaşam temennisi ile yarına kadar hoşça kalın.