Çeşmeli değil ama Çeşme’yi çok seviyor. Sevdiği aslında Çeşme’nin şahsında vatan, yani Türkiye. Al Selma’yı Silopi’ye koy, Yüksekova’ya koy, yurdun neresine koyarsan koy, O gittiği her yeri sevecektir. Çünkü O’nda bitimsiz bir anavatan sevdası var
Selma, Çeşme’de yaşayan bir Türkiyeli. O’nun için nerede doğduğu değil nerede yaşadığı önemli. Hasbelkader geldi İzmir’in Çeşme’sine. Belki bilinçliydi gelişi, belki bir rüzgârın savurduğu yaprak misaliydi gelişi bu ilçeye.
‘Modern dünya Amazonu’ dedim durdum ardından. Art niyetten uzak kararları, zorluklar karşısındaki savaşçılığı, her yenik düştüğünde yeniden ayağa kalkışlarını sevdim O’nun ben.
Alaçatı’da geçen 6 talihsiz yılım sırasında tanımaktan çok büyük mutluluk duyduğum az sayıda ki isimden birisi Selma Artar. Hukukçu bir eşin hanımı olur kendisi. Gazetecilik mezunu genç bir kardeşim. İdealist. At gözlükleriyle yaşamayan, dünyayı olduğu gibi gören bir kardeşim.
Çeşme’de herkesçe tanınan. Çeşmeli, derdi dertten saymaz iken Çeşme’nin dertlerini kendi derdiymiş gibi kabul eden bir insan.
O şimdi İzmir’in önde gelen gazetelerinde yazılar yazan, yazdığı her yazısı ilgiyle beğeniyle okunan bir gazeteci. İyi bir kalem olmasının yanında cesur ve korkusuzluğu ile de ayrıca sevilen bir kardeşimdir Selma.
Çeşme, zaman zaman art niyetlere kurban gider. Özellikle de her yaz orman ve makilik yangınlarıyla başı belada ki bir ilçedir.
Kim ya da kimler neden yakar o bilinmez. Fakat yakılır mı evet yakılır. Geçtiğimiz günlerde art arda yine yangınlarla boğuştu Çeşme. Geçmiş yıllardakiler gibiydi bu defakilerde. Alevler yaktı geçti tutuşturulan yerleri. İlçe’nin yeşili için yok oluş, bazıları içinse şov yaptıkları fırsat oldu yangınlar.
Özellikle Ovacık’ta ki yangıda yine Selma vardı ortalıkta koşturan. Bazen elinde bir kap su ile alevlerle mücadele eden bir Türkiyeli, bazen de çektiği fotoğraflarla sorumluluğunu taşıdığı mesleğinin savaşçı gazetecisiydi Selma Artar.
Sosyal yaşamın her yerindeki isimdir O. Siyasi parti üyeliklerinden tutun, bazı STK’ların hayata geçmesine kadar toplum adına hizmet vermesi planlanan her oluşumda çok önemli adımların ve kararların sahibesidir Selma.
Selma bir Türkiye’dir. Dedik ya, al O’nu ülkenin neresine koyarsan koy. O gittiği yerin taşından toprağına, hayvanından insanına aşık yaşayacaktır. Aklında ve kalbinde art niyet olmayan, yaşadığı vatanı Edirne’sinden Ardahan’ına kadar tüm benliği ile seven kalptir Selma Artar.
Özellikle Çeşme’de yıllardır insanlığı ve vicdanı ile unutulması imkansız hizmetleriyle tarih yazmaktadır. Her zor durumda ki insanın yardımına koşan ve koşturandır. İlçenin yerel idarecileri arasında özellikle Kaymakam Ünal Çakıcı’nın da çok sevdiği isimdir Artar.
Selma sadece iyi bir eş, iyi bir anne, iyi bir gazeteci olmanın ötesinde iyi ve örnek vatandaştır. ‘İyi bir vatandaş nasıl olunmalıdır?’ sorusunun İzmir’de ki cevabıdır
Son 5 yılda önce mensubu olduğu partisinden istifa etti Selma. Çünkü ilçesinde yaşayan vatandaşlar adına yapmaya çalıştığı her güzel iş ve projeleriyle çok fazla olmuştu kızımız. Öyle ya, partinin ve ilçedeki kurmaylarının bir bildiği vardı herhalde. Bu kadar çok çalışan ve halkı düşünen bir kadının bu partide işi neydi?
Daha sonra ilçede bir STK’nın kurulmasına öncülük etti. Kurulmasıyla birlikte dernek ve Çeşme’nin yoksulları O’nunla altın sürecini yaşadı. Özellikle çocuklarını okutamayan ailelerin yüzünün gülümsediği o altın günlerde Selma, ilçede bir dernek mensubundan ziyade iyilik meleği gibi hizmet verdi insanlara.
Çok çalıştı çok. Gülümsettiği her yüz dua olarak döndü Artar’a. Özellikle ekonomik durumları nedeniyle yiyecek ekmek bulmakta zorlanan ailelerin bir telefon kadar uzağında ya da yakınındaydı bizim kız.
Yerel anlamda işler yapsa da ulusal düşünen ve yaptıklarına medyanın ulusal zemininde yer bulan bir gazetecidir Selma.
O, geçtiğimiz günlerde bazı nedenler yüzünden gözü gibi sevdiği, kuruluşunda büyük emeğinin geçtiği dernekten de ayrıldı. Ayrılmasına en çok üzülen ‘Hızır’ gibi yetiştiği aileler ve insanları oldu.
Şimdi herkesin merak ettiği bir soru var, Çeşme’de insanların birbirine sorduğu.
“- Selma derneksiz yaşar da, derneksiz bir Selma acaba bundan sonrası için ne yapar?”
Yaşayacağız ve göreceğiz.