Ben mümkün olduğunca siyaset yazmamaya programlanmış bir gazeteciyim. Ustalarımız dururken bizim siyaset yazmamız abesle iştigalden öte geçmez herhalde.
Ben size dertlerinizi hatırlatmayacak, mevcut dertlerinizin bir kaç dakikalığına da olsa dışına çıkarmaya çalışacağım sizleri.
Ben gazetemizin gönüllü bir neferiyim. Bu gazeteyi ve bizim başımızda olan Celal Demir'i çok seviyorum.
Hayatı boyunca insanlara yol açan, kapı açan bir insandır kendisi. Ya da ülkemizin önde gelen yetenek avcılarından diyelim biz ona gıyabında.
Harika bir insandır. O'nu anlat derseniz; bu gazetenin sayfaları yetmeyecektir bana kuşkusuz.
Bizim Anadolu Gazetesi'nin hayatımdaki yeri çok büyük. Gazetemizin, hayatımda yerinin büyük olmasına vesile olansa Celal Demir. Yani bizim başımızdaki insan.
Demir'in fırtına gibi estiği yılları yakından bilenim. O'nun gazeteciliği karşısında ancak ve ancak şapka çıkarıldığını yada ceket düğmelerinin iliklenmesi gerektiğini ise en iyi bilenlerdenim.
Bu sözüme tepki koyacak olanlar varsa da hiç tavsiye etmem çünkü edecek olanları belgeyle vurmanın da ustalarından biri benim.
Gazetecilik, onu iyi yapmanın yanında beyefendi kalabilme sanatıdır. Celal Demir hem iyi bir gazetecidir hemde beyefendi kalmayı becermiş ender üç beş isimden biridir.
Geçelim bunları.
Geride bıraktığımız yıldan bugüne bir Doğu Ekspresi teranesi tutturduk gittik. Hatta bu konu bizim gazetemizde de haber olarak yer aldı. İyi de gidemedik.
Çünkü yol arkadaşlığı yapacağım insanın karakterine önem veren bir insan olmam hasebiyle kendisine yeterli güveni duyamadım, üstüne üstlük bir de feci şekilde yanıldım.
Sevgili dostlar.
Mesajlarınız yağmur gibi geliyor. Hemde haftalardır, aylardır geliyor. Bununla ilgili bir açıklama yapmam gerektiğiniden hareketle bugünkü konuyu buna ayırdım.
Benim aynı zamanda bir televizyonun 'Haberler Koordinatörü' olduğumu pek çoğunuz biliyorsunuz. Yani bulunduğum kanalın Ana Haber bülteninde yer alacak haberler benden geçer. Kabul ettiğim girer kabul etmediğim girmez. İşte bu yüzden de siyasi haberleri ve yazıları pek sevmediğimin altında bu vardır.
Bendeniz gülümseten haber bültenleri hazırlar ve kanalımızı izleyenlerin yüzlerinde mutluluk vesilesi olmayı isterim.
3 ay önce haber merkezinin başına geldiğim bu kanalda işler şimdilik iyi gidiyor. Yurdun dört bir yanından arayıp tebriklerini ifade eden (tanıdığım tanımadığım) bir çok meslektaşıma da huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
Yine dağıldım, farkındayım. Sorunuz; Doğu Espresi ile bu yolculuk ne zaman?
Turkhaberler bu ülkenin 15 yıllık bir klasiği. 15 yılda sayısız televizyonun Avrupa ve Türkiye tandanslı ekranlarında olduk. Özellikle yurt dışında bizi ilgi ve beğeniyle izleyenlerin adeta sevgilisi olduk çıktık. Seyircimizde bizim sevgilimizdi kuşkusuz.
Diyorsunuz ki; Doğu Ekspresi yolculuğunuzu ne zaman izleyeceğiz?
Cevap : Çok yakında.
Doğu Ekspresi ile ilgili bugüne kadar pek çok haber ve video filmler yapıldı. Sizin merak ettiğinizse Cemal Bilge'li Turkhaberler Doğu Ekspresini nasıl anlatacak?
İşte bütün çabamız bunun için. Bugüne kadar anlatılmayan bir Doğu Ekspresi anlatalım istiyoruz.
Zira televizyonlardan ve sosyal medyadan izlediğiniz Doğu Ekspresi laylayloma bağlanmış bir anlatım şekli içerdi. Ve sizlerde bundan haklı olarak keyif alamadınız. Biz o trene gazeteci kimliğimizle girmeyeceğiz. Farkımız bu noktadan itibaren başlayacak.
Biz mi?
O trende ki acıları, kederleri, hüzünleri anlatacağız. Tabi ki arada bir de olsa sizleri gülümsetecek ekran şakalarımız olacak. Ama Cemal Bilge'li Turkhaberler, Doğu Ekspresi'ni farklı bir dil ve üslupla anlatacağından emin olunuz.
Türkiye'yi sadece Sivas'la seven insanların aksine ülemizi Sivas + 80 ille seven bir ünlü ile bu yolculuğu gerçekleştireceğiz.
Trenin yolculuk boyunca neşesi, mutluluğu, keyfi biz olacağız. Doğu Ekspresi adını, ülkesi içinde duyurdu amma...
Biz o ekspresi ve yolculuğu dünyaya tanıtacağız
Nasıl mı?
Bekleyin de görün efendim