Çoğu insanımızın bildiği ve gördüğü gibi, bu iş çığırından çıktı!
Adım başı dilenci olmaz, olamaz, olmamalıdır.
Sakın ola ki ‘dilenci’ sözcüğü sizde ‘acınacak insan’ hissi uyandırmasın.
Çünkü, benim sözünü ettiğim dilenciler o türden dilencilerden değil!
Bunlar, büyük olasılıkla organize işlerin elemanları!
Hepsi kadın…
Hepsinde kılık-kıyafet yerinde…
Hepsi turp gibi sağlıklı…
Ama dileniyorlar!
Yani duygu sömürüsüyle, insanların ceplerini tırtıklamaya çalışıyorlar.
Hem de daha önceki bir yazımda da dikkat çektiğim gibi, ‘Allah rızası için bir sadaka” diyerek değil, şunu söyleyerek:
“Ne olur, 1 lira verir misiniz? Çocuklara ekmek alacağım da!”
Kadın sabahtan akşama kadar 1 değil, belki de 100 ekmek alacak para topluyor ama hala bir ekmek parası toplamaya çalışıyor.
İnsanlara, kene gibi yapışarak…
Nereden bildiğime gelince hemen söyleyeyim.
Sözünü ettiğim manzara yaşadığım ilçenin, dolaştığım caddesinde olduğundan İster istemez görüyorum, tanık oluyorum.
Birçoğunun Suriyeli olduğunu düşündüğüm bu kadınların, akşam saatlerinde bir araya gelip, birlikte neşe içinde gidecekleri yerin yolunu tuttuklarını da zaman-zaman gördüğüm gibi.
Okurlarımdan gelen şikayetlere göre, kentin diğer bazı ilçesinde de vaziyet farklı değil!
Evet, belediyeler halen devam eden seçim telaşını atlattıktan sonra, bu işi ciddiye almalı, gereğini yapmaya başlamalıdır.