Efendim iyi Pazarlar…
Soğuk günlerin, yavaş yavaş bizleri terk ettiği şu günlerde baharla birlikte etraf yine mis gibi çiçek kokmaya başladı…
Çünkü tabiat ana, o muhteşem ve erişilmez güzelliğini bu güzelim çiçeklerden hiçbir zaman mahrum etmemiştir.
Böyle güzel bir günde de Anneler Gününü kutluyoruz…
Anneler Günü dolayısı ile tüm annelere dilimiz döndükçe birkaç kelam de bizden olsun…
Öpülecek el, Ballı dil, Kokan gül sende vardı anne..
İçinde merhamet, elinde keramet, sevgi ve şefkat sende vardı Anne…
İncitmeyen söz, uyunacak diz, sevilecek yüz, sende vardı Anne…
Tatlı muhabbet, her zaman hizmet, kol, kanat germek sende vardı Anne…
Tüm Annelerin Anneler gününü kutlarım…
Efendim; böyle bir günde kimsenin içini karartmamak için çok anlamlı hem güldürecek hem de düşündürecek bir anekdotla Pazar yazımızı bitirelim;
Sabırlı milletiz vesselam
Karısının hareketlerinden şüphelenen bir adam şüpheden arınmak için “Ben il dışına göreve gidiyorum” der ve evinin yatak odasına saklanır. O saatten sonra olanları boşanma için başvurduğu mahkemenin hâkimine şöyle anlatır.
“Yatak odasına saklandım. Bir süre sonra dış kapı açıldı biri içeri girdi, dur bakalım ne olacak diye bekledim. Sonra merdivenlerden yukarı kata çıkan bir ayak sesi duydum yavaş yavaş çıkıyordu dur bakalım ne olacak dedim. Yatak odamızın kapısı açıldı bir erkek içeri girdi dur bakalım ne olacak diye bekledim. Adam yataktaki eşime sırıtarak bakıp soyunmaya başladı meraklandım ne olacak diye. Daha sonra adam tamamen soyundu yatağa karımın yanına girdi merakla dur bakalım ne olacak diye bekledim” derken o zamana kadar kendini zor tutan mahkeme reisi “Be p….. adam ne olacağımı var olacak belli işte” diye bağırır.
Sabrı ile ün salmış Türk milleti de yıllardır gördüğü ve yaşadığı olaylar için “Dur bakalım ne olacak!” diye bekliyor.