Mevlâna Celâleddin-i Rumi...
Bir büyük Allah dostu, tasavvuf mesleğinin kâmil mürşidi, Mevlevilik yolunun piri. Fani âlemden geçeli sekiz asır olmasına rağmen sözleriyle hâlâ bizlere yol göstermeye devam ediyor.
Medeniyetler çatışması tartışmalarının yaşandığı günümüzde, verdiği mesajlarla insanlığı 800 yıl öncesinden barış ve hoşgörüye davet eden Hz. Mevlana’yı bir kez daha anıyor ve anacağız…
Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
İster kafir, ister Mecusi, ister puta tapan ol yine gel,
Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel.
Bugün Mevlana'nın fikirlerine ve mesajlarına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulan bir dönemde yaşıyoruz. Barışın ve huzurun tüm dünyada hakim olabilmesi için O'nun hoşgörüsünün tüm insanlığı sarmasına ihtiyaç duyuyoruz.
İnanıyorum ki; Mevlana'nın düşüncelerini kendi şahsımızda uygulayabildiğimiz sürece, onun ilke edindiği hoşgörü iklimi dünya geneline yayıldığı sürece, insanlık refaha ve huzura daha çok yaklaşacaktır
Değerli okuyucular;
Mevlana’yı anlatabilmek zor, anlamak ise çok kolay.
İnsan için her şeyin başının sevgi olduğuna inanıyor ve bunu hayatınıza yansıtıyorsanız, Mevlana’yı anlıyorsunuz demektir.
Yaratana olan sonsuz sevgi, yürek tellerimizi titreten Allah Aşkıyla hayatımıza giren ve hayatımızın temeli olan sevgiyi, hayatımızın her anına hakim kılabiliyorsak, mutluluğu yakaladık demektir.
Dünyada her şey insanların mutluluğu için değil mi?
Bütün insanların mutlu, huzurlu, kalpleri neşe dolu biçimde yaşamasını istemiyor muyuz?
Bütün ideolojiler bu hedefi sağlayacaklarını iddia etmiyorlar mı?
O zaman dünyanın her yanını saran bunca kötülük nereden çıkıyor?
Hani amaç insanların mutluluğu idi?
Ama bu güzel hedefin maskesinin ardında başka sinsi emeller peşinde koşan gözü dönmüş bazı caniler, dünyayı bugün bu hale getirdiler.
Kendimiz, yaşadığımız toplum ve tüm insanlığın mutlu ve huzur içinde yaşamasını istiyorsak, hayata sevgi ile bakacağız.
Ve kim ne derse desin?
Bizler, Hz. Mevlana’nın bizlere sunduğu yoldan gideceğiz.
Hiç kimsenin şüphesi olmasın!
CAM GÖZ
Dilencinin biri her sabah, yoldan geçen milyoner bir adama el açıyor ve para istiyordu.
Günün birinde zenginin keyfi tuttu, dilenciye;
- Hangi gözümün takma olduğunu bilirsen sana yüz kâğıt var, dedi.
- Sol gözünüz beyim.
Adam şaşırdı,
- Nereden bildin yahu?
- Çünkü o gözünde insani bir pırıltı var...