Kültürlerin buluşma noktası İstanbul, bir İstanbul hayranı olan bendeniz Celal Demir’i bile yıllardır etkilememeye başladı.
Beni etkilemediği gibi artık hiç kimsenin rüyalarını da süslemiyor.
Bir zamanların ‘Taşı toprağı altın’ olan bu kentte 25 yıldır hiçbir yönetici farklı bir çizgi de çizmedi.
Çizmek istedi de çizdirilmedi mi onu da bilmiyorum?
Ancak İstanbul bugün, son 25 yılın yanlış uygulamalarının faturasını ödüyor ancak yeni yönetimle her şeyin güzel olacağını göreceğiz..
10 dakikalık bir yağmur yağsa, trafik kilitleniyor, cadde ve sokakları nehre dönüyor. Ve her selde onlarca kişi yanlış kararlar ve ihmaller yüzünden telef oluyor.
Halbuki biz buraya göç etmeden önce hep siyah-beyaz filmlerden gördüğümüz o İstanbul’un hayallerini kurardık. İstanbul kadar güzel düşler görüyorduk. Geceleri yatağımızda gözlerimizi kapatınca gözkapaklarımıza inerdi İstanbul. Yaz geceleri damlarda uyurken gökyüzündeki yıldızlara benzetiyorduk İstanbul’u…
Erişilmesi yıldızlar kadar uzak, ulaşılması imkansız bir yerde duruyordu İstanbul. Bundan 60 yıl öncesine dayanan bu özlem içimizde kabarırken, meğer kader ağlarımızı İstanbul sokaklarında örmüş. Takılıp kaldık şimdi buralara… Kalkıp gitsek saf Anadolu bizi bekliyor. Ama ne muammadır bilinmez İstanbul bırakmıyor bizi… 
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, saf bir Anadolu kentinin tüm özelliklerini taşıyan İstanbul’dan kopamıyoruz, bırakıp gidemiyoruz. Çünkü tabiat o muhteşem ve mükemmel güzelliğini, bu kente serpiyor.
Onun için bırakılıp gidilmiyor İstanbul’dan…
Çünkü en büyük felaketlerin ortasında bile beklenmedik aşklara düşüp gülüveren bir kenttir İstanbul…
Gözlerimiz tabiatın uyumlu bir parçası, görüyor ve hayran oluyoruz İstanbul’a.
Onun için bırakılıp gidilmiyor İstanbul’dan…
Ve biliyorum ki artık her şey güzel olacak...

ALLAH RAHMET EYLESİN...
Derler ki ölüm her şeyin eşitlendiği bir olaydır; karanlık ve aydınlık fark edilmez denir.
Öyleyse aydınlanma için verilmiş mücadele dolu bir yaşam "hiçlikte" eşitliğe ulaşmak için midir?
Hayır, kocaman bir yanılgı ve çarpıtma bu.
Yaşanan ve sürecek hayata katkılarımız, eşitliği ve adaleti ölümden önce sağlamaya ve kalıcılaştırmaya yönelmiş en büyük, en kutsal uğraştır.
Epey ilerlemiş yaşına karşın berrak aklını ve yüreğini bir bayrak gibi bırakıp giden dayım Abdülhamit Yücesoy hakkın rahmetine kavuşmuştur. Allah rahmet eylesin.