Gariplikler ülkesi Türkiye’de inanın ki “Tesadüfen yaşıyoruz”…
Tıpkı korku filmlerindeki gibi…
Herkes korka korka yaşıyor.
Tüm dünyayı saran koronavirüs belası, siyasi kaos, ekonomik kriz, işsizlik, komşularımızda süren iç kargaşalar ve ihmaller…
Her zaman söyler dururuz; Türkiye'de insanlar tesadüfen yaşar, Avrupa'da insanlar tesadüfen ölür.
Gerçek bu ama kim ne derse desin…
Tedbir yok, denetim yok, her şey Allah’a emanet.
Önceki gün Sakarya'nın Hendek ilçesi Yukarıçalıca mevkisindeki yaklaşık 15 dönüm alan üzerine kurulu havai fişek fabrikasında meydana gelen patlama da bunun örneklerinden biridir.
50 kilometre uzaklıktan, kentin birçok noktasından duyulan patlamada herkes deprem oldu sanmış.
Meydana gelen patlamalarda 4 kişi hayatını kaybetmiş, 114 kişi yaralanmış, 3 kişinin de kayıp olduğu gözlemlendi.
Bizler bu gibi ihmalleri bu gibi hataları çok gördük bu ülkede.
Havai fişek fabrikası bu kadar mı önemli bir ülke için. Olsa ne olur olmazsa ne olur.
Çoğu kadın 200 kişinin çalıştığı fabrikada yine de Allah korumuş…
“Kalan sağlar bizimdir” misali ölenler için taziyeler ve yaşlı gözler için rüşvetler…
Evet, başkalarının ‘Tesadüfen öldüğü’ bir dünyada bizler ‘Tesadüfen yaşıyoruz’…
Acaba bu bizim Türk milletinin kaderi mi?..
VE… BİR FIKRA
Bu kadar sıkıntının arasında biraz tebessüm etmeniz dileğiyle yazımızı bir fıkrayla noktalıyoruz.
Hollywood'un yüzlerce kez işlediği; 'uçakta pilotlar ölür ya da bayılır, yolculardan biri merkezden telsiz talimatıyla uçağı indirir' klişesinin uyarlanmış hali Türkiye’de de bir otobüs şirketinde gerçekleşir,
- Aloo, aloo, abi ben Hakiki Koç İstanbul-Ankara otobüsünden arıyorum. Kaptan molada içkiyi fazla kaçırdı herhalde, koltuğunda uyuyor şimdi.
- Evlat sakin ol, muavin orda mı?
- Hayır, otobüste değil, tanrım ona ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yok. Ortalarda görünmüyor!
- Tamam evlat, hiç korkma, sizi kurtaracağız. Şimdi şoförü yavaşça koltuktan yana çek, sen oturacaksın onun yerine.
- Ama onu yana çekersem düşer, kendinde değil!
- Düşsün pezevenk! Oraya senin oturman ve içerideki 40 kişiyi kurtarman lazım.
- Tamam, oturdum. Şimdi ne yapmalıyım?
- Direksiyonu tut, ne çok sıkı ne çok gevşek.
- Tamam tuttum. Çok eğlenceli görünüyor.
- Evlat, ciddi ol, 40 yolcunun hayatı senin elinde. Şimdi; önündeki panelde
birçok gösterge var değil mi? Tam ortadaki büyük olana bak, ne yazıyor
orda?
- Bismillahirrahmanirrahim.
- Hayır göstergenin üstündeki yazıya değil göstergeye bak! Hız göstergesine bak, kaçla gittiğinizi görebiliyor musun?
- Sıfır.
- Nasıl sıfır? Dikkatli bak.
- Sıfır, gerçekten sıfır. Abi ölecek miyiz?
- Otobüs duruyor mu gidiyor mu bunu söyle bana seni kuş beyinli!
- Duruyooor.
- Kalk …..tir git eşşoğlueşşek! Bize de panik yaptırdın. Şoför uyanınca yola devam edersiniz.