Salgının tavan yaptığı, zamların gırla yapıldığı çiçeği burnunda yeni bir yıla girdik.

Tüm bu olumsuzluk sarmalının içinde olduğumuz bu günlerde, bugün sizlere yaşadığımız ülkenin borsasını ve ekonomisini yönetenlerin nasıl yönettiklerini iki küçük fıkra ile anlatayım;

Bir zamanlar köyün birine bir adam gelmiş ve tanesi 10 Dolardan maymun alacağını söylemiş. Köyde çok maymun olduğu için köylüler sevinçle ormana koşup maymunları yakalamaya başlamışlar. Adam, binlerce maymunu 10 Dolardan satın alınca ortalıkta maymunlar azalmış, yakalaması zorlaşmış. Köylüler tam maymun yakalamaktan vazgeçecekken adam tanesine 20 Dolar vereceğini söylemiş. Yeniden heveslenen köylüler tekrar maymunları yakalamaya başlamışlar. Bir süre sonra da fiyatı 25 Dolara çıkarmış. Ancak bırak yakalamayı, köyün ormanında maymuna rastlamak bile çok zorlaşmış. Bunun üzerine adam fiyatı 50 Dolara çıkardığını; ancak kendisinin işi olduğu için şehre gitmesi gerektiğini, yardımcısının onun yerine alım yapacağını söylemiş.

Köylüler ormanı talan etmişler ama heyhat..

Ormanda bir tek maymun bile kalmamış.

Devreye maymun satın alan adamın yardımcısı giriyor ve köylülere demiş ki;

“Şu büyük kafesteki maymunlar var ya ben onların tamamını size tanesi 35 Dolardan satayım, siz de adam gelince ona 50 Dolardan satarsınız.”

Köylüler düşünmüş taşınmış ve bu işin çok karlı olacağına karar vermiş.

Bütün birikimlerini bir araya toplayarak bütün maymunları satın almışlar. Sonra ne adamı ne de yardımcısını bir daha gören olmamış.

Kıssadan Hisse…

Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az…

AYAK VE BAŞLAR…

Şimdi de “Baş ve Ayaklar”..

Türkiye’de her dönem terörde, fakirlikte, işsizlikte, yolsuzlukta, adam kayırmada kıyamet senaryolarının yaşanmasında hep bu ‘Başlar ve ayaklar’ büyük rol oynamıştır…

Çünkü ayaklar havada, amuda kalkmış bir Türkiye’de yaşıyoruz.

Ayak neyi taşır?

Bütün insan vücudunun yükünü...

Ayak, beyini taşıdığı kadar “kıçı” da taşır.

“Kıç” ayaklardan daha yukarıda diye, ayaklardan daha mı kıymetli, daha mı temizdir?

Ayak ve baş denilince aklıma yine bir fıkra geldi.

Bir gün bütün organlar arasında bir kavga başlamış, vücudu ben yöneteceğim diye. Beyin, demiş ki; “Vücut için en önemli benim. Ben olmazsam vücut ölür.”

Kalp, “Vücuda ben kan pompalıyorum en önemli benim.”

Akciğer, “Ben nefes aldırıyorum vücuda.”

Organlar kendi özelliklerinin vücut için ne kadar önemli olduğunu anlatırken;

“Kıç durun bakalım” demiş…

“Vücudu ben yöneteceğim”…

Tüm organlar şaşırmış!..

“Sen de kim oluyorsun, bizler dururken sen nasıl yönetirsin” demeye kalmadan, Kıç tıkamış deliği. Gaz içerde kalmış ve vücut şişmeye başlamış.

Haliyle diğer organların fonksiyonları yavaş yavaş bozulmaya başlamış.

Yani anlayacağınız bir nevi sivil darbe yapmış.

Ondan sonra “kıç” yönetmeye başlamış diğer organları dolayısıyla vücudu. Ayakların nasırı ayağın onurudur.

Ayak emeğiyle gelir. Ya kıç?

Kalın sağlıcakla…