Bugun...


Celal DEMİR

facebook-paylas
Cinayetler gırla! 09-01-2022
Tarih: 09-01-2022 13:17:00 Güncelleme: 09-01-2022 13:17:00


Türk halkının At, Avrat, Silah anlayışıyla geldiği nokta inanın tam bir facia.

Suç makinesi olmuş çıkmışız…

Yazarken bile tüylerimin diken diken olduğu durumu bakın anlatayım!

Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye, 178 ülke arasında bireysel silahlanmada 14’üncü sırada yer alıyormuş.

Araştırmada elde edilen sonuçlar ise tüylerimizi diken diken etmeye yetiyor da artıyor:

- Silahlı şiddet olaylarında 10 yıl içinde 2 kat artış olmuş.

- Son 2 yılda ise basına yansıyan şiddet haberlerinde yüzde 50 artış var.

- Silahlı şiddet olayları çok büyük oranda aile içinde ve tanıdıklar arasında gerçekleşmiş.

- Olayların yüzde 42.7’si ani öfke sonucu oluşmuş.

- Olayların yarıya yakını sokaklarda, topluma açık alanlarda meydana gelmiş.”

Ayrıca başka bir araştırmada ise Türkiye’nin cinayet sıralamasında 3. Sırada yer aldığını görüyoruz.

Evet arkadaşlar At, Avrat, Silah anlayışıyla geldiğimiz nokta bu.

Her gün gazetelerin üçüncü sayfa haberlerine baktığınızda, yukarıdan aşağıya kadın ölümleriyle dolu olduğunu görürsünüz.

Karısı boşanmak istiyor, adam gidip boşanmak isteyen kadını vuruyor, onunla da yetinmeyip sağında solunda kim varsa toptan götürüyor.

Kadın kocadan ayrılmış kendine, çocuklarına yeni bir yaşam kurmuş, eski koca yine sahneye çıkıyor, ortalık kan revan.

Heytt be, biz neymişiz de haberimiz yok!

Bizler nasıl bu hale geldik?

Uluslararası arenada trafik kazalarında ilk sırada yer alıyorduk. Şimdi buna bir de cinayet eklendi. Bunun bir açıklaması olsa gerek.

Lafa gelince, çağdaş, yüzü batıya dönük, gelişme yolunda olan bir ülkeyiz. Ancak, insan hayatı söz konusu olduğunda liderliği kimseye bırakmıyoruz.

Şimdi yukarıda yazdığımız bu tabloya bakıp, siz kendinizi çağdaş bir ülkede yaşıyor sayabilir misiniz?

Bir yumurta atan veya bir tepsi baklava çalan çocuğa yıllarca hapis cezası veren hukuk sistemimiz, bu cinayetleri neden hafifletici nedenlerle “pas” geçmektedir. Beni tahrik etti, küfretti dediniz mi hemen ardından da ‘Pişmanım’ diyenin cezası hafifletiliyor. Ardından da diğer hafifletici nedenler devreye giriyor, idamlık adam bir bakıyorsunuz üç-beş sene sonra aranıza karışıvermiş.

Hadi cezanı çektin diyelim, ama nerde.

Dışarıda rahat durmuyor. Çok değil üç ay içinde yeni bir cinayet daha işleyiveriyor.

Ne yaparsanız yapın adam demek ki potansiyel suçlu.

Buna “kader mahkumu” muamelesi çekmenin de bir anlamı yok.

Böyle suçlular en ağır şekilde yargılanmalı ve ocaklara ateş düşmeden, testi kırılmadan gereken yapılmadır.

Türkiye, Türk insanı artık dünyada cinayetlerle anılmamalı!

POLİTİKA FİZİKTEN ZOR

Albert Einstein'a sormuşlar: - İnsanoğlu atomu parçalayıp nükleer enerji elde etmesini biliyor da, tüm insanlığı yok edecek nükleer bomba tehlikesini neden önleyemiyor? Einstein'ın yanıtı şu olmuş: -" Politika fizikten daha zor öğrenilir de ondan."

Politikayı sadece oy çoğunluğu elde etmek "sanatı" olduğunu sananlar ne birlikten anlarlar, ne de dirlikten. Temel değerlerinden, ana aksından koparıldığı zaman ülkenin nereye, hangi felaketlere sürüklendiği onları pek ilgilendirmez. Kendi keyifleri yerinde mi, değil mi? Önemli olan budur.

Uçak okyanus üzerindeyken, bir patlama sesi duyulmuş... Yolcular bağrışmış... Derken hoparlörden pilotun sesi duyulmuş: -" Sayın Yolcular!.. Telaş edecek bir şey yok. Ben kaptan pilot John, telsizci Smith ve hostesiniz Mary ile birlikte okyanustaki bir şişme bottayız. Sizi dikkatle izliyoruz. Siz de dikkatli olun"

O saatte yolcular dikkatli olsa ne anlamı olacak! Ehil olmayanları, güvenilir olmayanları kaptan köşküne oturtmadan dikkat gerekli.

 

 



Bu yazı 3820 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Linkedin RSS
YAZARLAR
GAZETEMİZ

HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
YUKARI