Ne gariptir ya rabbim, şu dünyanın haline bakın..!
Haberi okuyunca inanın tüylerim diken diken oldu. Önceki gün bir haber sitesinde okudum. Dünyada tam 1.5 milyar yaratılmış insan yoksulluk içinde. Yani açlıkla pençeleşiyor.
Neredeyse dünya nüfusunun üçte biri…
Çok acı bir gerçek ama… Yani bu kürede yaşayan 3 kişiden birimiz aç.
Bunun tek nedeni nedir biliyor musunuz?
Tek nedeni ‘Kır şişeyi dön köşeyi’ mantığıdır…
Bakın etrafınıza, ülkenin değerlerine, yağmalanan doğasına, tarihine en büyük darbeyi “Eğitimli” denilen kişilerin, eğitimleri ile hiç de bağdaşmayan işler yaptıklarını görürsünüz…
Adeta diplomalarını, gördükleri eğitimi, edindikleri kültür birikimini inkar ederek tüccarlaşmış kişilerdir bunlar.
Böyle kişiler sıkışınca, kanun ve yönetmenliklere sığınırlar…
Rant uğruna ormanlara, içme suyu kaynaklarına bile saldırırlar…
Onların umurlarında değildir, dünyadaki yoksullar ve açlar.
Önemli olan para kazanmaktır, tüccarlıktır…
Bir de bakarsınız ki size lüks ciplerine kurulup eskiden ne kadar devrimci olduğunu ya da ne kadar milliyetçi olduğunu anlatır durur…
Ama sadece anlatır dururlar, çünkü aklıselim hiçbir kişi bunlara değer verip dinlemez bile…
Çünkü onlardaki mantık, “Kır şişeyi dön köşeyi” mantığına sarılmıştır…
Vergi kaçırırmış, çalışanlarının üç kuruşunu ödemekten kaçınırmış, işçilerinin maaşlarını düşük gösterirmiş kimin umurunda…
Bu kafalar durmak bilmedi.
Şimdi de çocuklarımızın eğitimine, kurslarına da el attılar…
Sağlık tüccarlarımız geri kalırlar mı? Onlar da özel okullar, özel hastaneler, sağlık evleri muayenehaneler, işleri sadece ilaç ticaretine dönüşen eczaneleri ile hastalara ve sağlıklı insanlara nefes alacak alan bırakmadılar…
Ülkeyi öyle bir düzen sardı ki…
Baş tüccar rolündeki siyasetçiler, bazı sendikacılar, vatan sevgisi yalanlarıyla halktan aldıkları oyla halka üstünlük tasladılar.
Koltuklar ticari meta haline geldi…
Rüşvet almayanlar toplumdan cüzamlı gibi uzaklaştırıldı…
Onları parayla terbiye etmeye soyundular…
Sonuçta herkes tüccar oldu…
Paraya tapma devri başladı…
Tüketim çılgınlığı, çevre kirliliği, küresel ısınma, hepsini yaratan mantık, aynı kafa yapısı…
“Kar daha fazla kar… Para daha fazla para” diyerek çılgın ruh halleri sergilediler…
Öyle bir toplum yaratıldı ki…
Her şeyi tüketmek, her şeyi kirletmek üzere kurgulandı…
En büyük saygıyı hak eden, cebinde en çok parası olan oldu…
Yani en büyük değer para oldu…
İnsanlarımız güvensiz ve sevgisiz oldu…
Gençlerimize saygıyı öğretemedik. Erdemli insan olmanın ne büyük özellik olduğunu es geçtik…
Yani anlayacağınız; Düzen, gücü yeten yetene oldu…
Kalın sağlıcakla…