Akşam haberlerini izlerken tüylerim yine diken diken oldu.
Birinci haber 'Aya gidiyoruz'...
İşsizliğe çareler bulunmuş rakamlar düşmüş,
bunun neticesinde de Türkiye büyüyor muş!..
51 milyar lira vatandaşa verilmiş, Merkez Bankası
vatandaşın emrinde imiş!!!
Şimdi bu beyanatı veren siyasetçi
arkadaşlara sormadan edemeyeceğim;
Allah aşkına söyler misiniz?
Bizim neremiz büyüyor?..
Asgari ücreti açlık sınırının üzerine mi çıkarttınız?..
Memura karnını doyuracak kadar zam mı verdiniz?..
Emekli garibanları açlıktan kurtararak ihya mı ettiniz?..
Çiftçiyi borç batağından mı kurtardınız?..
İcralık olan vatandaşların sayısında azalma mı oldu?..
Haydi, söyleyin bakalım?
Hodri Meydan!..
Yukarıdaki söylediklerimden birine ‘EVET’ deyin!..
Her gün şehit haberleriyle sarsılıyoruz. Her gün fidan gibi evlatlarımızı şehit veriyoruz…
Kah yurt içinde kah Suriye topraklarında…
Birini toprağa vermeden bir başka şehit haberi alıyoruz.
Dünün bilançosu 3 fidan...
Ocaklara yine ateş düştü.
Analar babalar evlat acısıyla gözyaşı döküyor.
Her şehit cenazesinin arkasından beylik laflar…
“Kanı yerde Kalmayacak” gibi sözler ve ağıtlar…
Bitsin artık bu bela.
Vatani görevini yapsın diye askere gönderdiğimiz evlatlarımızın sağ salim geri dönmelerini istiyoruz. Bu acılara artık bir son verilmelidir.
Evet arkadaşlar!...
Türkiye çok vahim bir noktaya gelmiştir.
Terörün, uyuşturucunun, işsizliğin, fuhuşun, gaspın ve kap-kaçın rekora ulaştığı bir dönemdeyiz.
Bugün şapkalarımızı önümüze koyup düşünmenin zamanı çoktan geldi de geçti…
Türkiye, son yirmi yıldır bir çılgınlığın içerisinde...
Yirmi yıldır aldıran yok süregelen bu çürümüşlüğe…
Türk’ün gururu hiçbir devirde bu kadar ayaklar altına alınmamıştı.
Genç Türkiye hiç bu kadar zihin yorgunu olmamıştı.
Üç- Beş çapulcu yüzünden onurumuz neredeyse yerlerde sürünecek…