Evet nerede kalmıştık, geçen yazımızda Ay'a gitmiştik. Şimdi o rüyadan uyanıp gerçeğe dönelim, gerçi Ay'a gidemedik ama PKK'nın elinde 6 yıldır tutuklu olan 13 (Asker, Polis, Sivil) vatandaşımızı şehit verdik.
Gündem içinde iktidar ve muhalefet arasında ki şehitler konusu ağıza alınmayacak şekilde argo konuşmalarla devam ediyor. Halk şaşkın, çaresiz öyle durmuş şaşkın şaşkın ağzı açık iktidar ve muhalefet arasında ki bu anlamsız tartışmaları izlerken, Covid-19’dan etkilendik elde yok avuçta yok, iktidar ve muhalefet birbirlerine girmiş bizi düşünen yok diyor.
İktidar Maske, Mesafe, Temizlik diye ciyak ciyak bağırıyor aaa.. Bir de bakıyorsunuz İktidar hükümeti iç içe, koyun koyuna, sarmaş dolaş mitingler düzenliyor sonra muhalefete yükleniyor. Siyasi konulara fazla girmeyi sevmediğimi daha çok sosyal konulara değindiğimi bilirsiniz. Yine öyle devam edelim. Belki değineceğim konuların bir ucu siyasete uzanabilir ama olacak o kadar…
Nerede kalmıştık?...
Bu Covid-19’dan dolayı Avrupa ülkeleri bile Schengen antlaşmasına rağmen sınırlarını kapatmaya karar vermiş, ticari anlaşmalar gereğince geçişler kontrollü ama Turistik gezilere geçiş izni yok tabi bu da salgın hastalığın gelişmemesi için alınan bir önlem ve ülkeler de birbirlerine anlayış içinde hareket ekmekteler.
Niye bu konuya değindim, malum soğuk havalar yavaş yavaş yerini sıcak havalara bırakıyor ve Turizm mevsimi Nisan ayından itibaren başlar. İngiltere malum salgın nedeni ile kapılarını Turistik gezilere kapattı demiştim de Turizm büroları tarafından yapılan araştırmalarda 12 Nisan'dan itibaren açılacağını ve yaptıkları rezervasyonların yüzde 630 arttığını en çok tercih edilen 3 ülke olarak da Türkiye, Yunanistan ve İspanya olarak belirtiyorlar, yanılmıyorsam geçen senede Turizm büroları aynı söylemde bulunmuş fakat bu söylemleri gerçekleşmemiş ve Turizm sektörü büyük bir çöküş yaşamıştı..
Sanırım bu sene de değişen bir şey olmayacak öyle büyük bir Turizm patlaması olmayacak. Neden diye sorarsanız; Bu bir anlayış meselesi Avrupalı garanticidir iktidardaki hükümetin söylemine bakarlar, biz Türkler gibi değildirler fırsat bu fırsat diyerek kalabalıklar halinde iç içe eğlence merkezlerine, kayak yapmaya, sahillerde gruplar halinde sarmaş dolaşmaya falan gitmezler, tehlike tamamen geçmeden kendini ateşe atmaz beklerler yasalara kurallara uyarlar sabırlıdırlar.
Bizde ki gibi değil ama Avrupalı seçtiği hükümetlere yüzde yüz olamasa da inanır ve hükümetlerin seçenlerine asla zarar gelmemesi için uğraştıklarını bilirler..
Ya işte böyle bir kez daha geldik yazının sonuna..
Yaş otuz beş yolun yarısıdır dese de şair, ülke 80 milyon aşı da yarıya gelinmedi zahir, 65 yaş ve üstüne aşı da yarıya geldik deseler de, yaş 68 beni de aşı olmaya çağıran bir kuruluş olabilir..
Aşı bahane… Olmak ya da olmamak gibi, yaşamın gereği gibi, kendimize dikkat edelim her zaman ki gibi, Maske, Mesafe, Temizlik üçlüsünü unutmayalım emi…