Biz insanoğlu çok nankörüz. Telefon elimizden düştüğünde aman Allah’ım gitti kırıldı diye panik yapıyoruz, yanımızda ki ya da herhangi birinin düştüğünü görünce panik yerine hops diyor kahkahalar atıyoruz.
Yolda gördüğümüz eşe dosta selam vermeye korkuyor, görmemiş gibi yapıp geçip gidiyoruz... Eskiden cep telefonu yoktu da düşürürüz korkusu yaşamıyorduk, yanımız da biri takılıp düşse yerden kaldırıp kendimiz düşmüş gibi üzülüyorduk. Birbirimizle selamlaşmadan sarılıp sırtlarımızı okşamadan geçmezdik, geçemezdik..
Türkiye olarak garip bir millet olduk, kendimize şaşıyoruz… Yolda düşen herhangi biri önemli değil, telefon düşerse yandı keten helva. Ucuz telefon da kalmadı piyasada. Telefonu olan zengin sayılıyor artık… Vallahi beyhude yaşıyoruz beyhude…
Artık ekmek elden su gölden de gelmiyor. Hayat pahalılığı freni patlamış kamyon gibi, duracak gibi de değil… Gelen vuruyor, geçen vuruyor. Ensemize vurup ağzımızda ki ekmeği bile alıyorlar kimseden çıt çıkmıyor.
Geçen gün ekmek alayım dedim baktım cebimde para yok, hemen bir SMS attım "EKMEK yaz 5 TL. gönder" diye kimse oralı olmadı. Zam üstüne zam. Kimse fiyatlara yan gözle bakamıyor. Cebinde paran varsa alıyorsun gıdım gıdım, yoksa paran kredi kartına dayan. Yakında işe bile gideceğiz yayan…
Bizler arifeyi de göremiyoruz ama bizi yönetenlere her gün bayram… Göz göre göre soyup soğana çevrilsek te, çok şükür diyoruz. Her olaya kafamıza göre yorum yapıyor kah gülüyor, kah ağlıyor, kah küfrediyoruz. Akara kokara bulaşmadan, bana dokunmayan yılan bin yaşasın deyip ot gibi yaşamaya devam ediyoruz…
Nereye kadar? Ne olacak bu halimiz diye bir bilene de soramıyoruz, kimse ne olacağını bilmiyor. Dıgıdık dıgıdık gidiyoruz işte…. Kelebek etkisi metkisi ya da Pandemi çökertmesi altında mı kaldık nedir, olmaz ilaç derdimize çare midir, yoksa bize kaderimizin bir oyunumu dur bu.. Başımızı iki elimizin arasına almış ağıt yakar gibi sağa sola sallanıp duruyoruz.. Ama hiç hareket etmiyoruz, efsunlanmış gibiyiz lan...
Bir inek misali geviş getirip geçen treni seyrediyoruz... La millet kalkın bi silkelenin verip el ele bi halay çekelim hele, düzeliriz belki de...
Hayde, hayde, bir halay başı gelsin de sallasın mendili millete…