Yirminci yüzyılın içindeyiz ama hala evladın kızı erkeği ayrı olmaz diyemeyen, kız çocuklarını erkek çocuğundan ayıran çocuk gözü ile bakmayan hatta kız çocuklarını yok sayan bağnaz kuş beyinli insanların gittikçe çoğaldığı bir dönemdeyiz.

Ha bir de yeni çıkarılan kanuna göre "kız çocuklarına tecavüz edenler evlenmek şartı ile" bir kereye mahsus affedilecekmiş, ohha demekten kendimi alamıyorum. Bu ne biçim bir anlayış, bu ne aymazlık, bu ne terbiyesizlik, bu ne kıt kafalılık, bu ne geri zekalılık, bu ne kardeşim bu neee...

Bu kanunu hazırlayanlar da, bu kanuna onay verenler, yürürlüğe sokanlar sizin kız çocuklarınız yok mu..? Sizin kız çocuklarınızın başına bir tecavüz olayı gelse ne yaparsınız..?

Yahu sizler gerçekten yobaz fikir ve düşüncelerin sahibi örümcek kafalı karaktersizlersiniz... Sizin din ile, Müslümanlık ile hiç bir ilginiz alakanız yok sadece o koltuklarda oturabilmek, birilerine yağcılık yapıp nemalanmak için bu cahil halka karşı dini kullanıyorsunuz.

Yazıklar olsun.....

Aklıma gelmişken bir köylü goca ninenin düşüncelerini ve kendisine özgün yorumları ile "kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla" hesabı içinde askerde ki torununa yazdığı mektubu sizlerle paylaşmak istedim..

GOCA NENE'NİN TORUNUNA MEKTUBU...

Amanın yavrııım, dün bizim tığkuyrukların Osman Çavuşun karısı Dudu, bi gız daha doğurdu. Tam altı dene gızlı oldular gari. Geçenlede köyün gayvesinde oğlan bubuları Osman Çavuşunan eğlene eğlene bi hal olmuşlar:

 -Düzine gızlı bu beya, bakın hep gız bubası bu beya..

-Altı gızın olup düşünceyine, uyuz ol da gaşın arkideş..

-Ee oğlum Osman, irkek olsun irkek olsun da gözünü sevdiğim, isterse merkep olsun..

-Çavuş Dayı gocu gölün sazlısından, adamın yedi gızlısından korkceksiniz arkideşler..

İşte böyle yavrııım… Adamcağız gayvesini bile içemeden kakmış yerinden. Tam bizim gocu kapının önünden geçiyodu, suratı bi garış, yüzü karanlık,

-aayy oğlum, dedim -neye canın sıkkın Çavuş..? Gel bakem anlatıve bi noldu..? Sağolsun geldi anlatıvedi, ben de içini serinletivirem deye iki laf edividim.

-Eee Osman oğlum” dedim, sen neyneye onların aklan öyle?” Ne edem gari eee? -Koca ırabbim öyle münasip görmüş. Çok şükür elleri ayakları düzgün. Sen en iyisi son gızının adını Kader koy. Bu benim kaderim yaşasın kayınpederim de, çık işin içinden anasını satem. Hem ne derler: Çıranın özü, baharın yazı, erkek adamın gızı olur len, boşvir sen..

Öyle dedim emme, Osman yılık burnunu accık daha yılıktırdı.

-Bu senin dediğin züğürt tesellisi Gocu Ninem” dedi. Meselenin halli ortada, belli. Garıyı değiştirmek ilazım. Yarın Akören’e varcen, oğlan doğurganı bi karı bulcen, eve alcen, getircen. Dudu istemezse babasının evine postaleycen. Yaaa, köy kadının yazgısı bu işte yavrııım.. Kocası deel mi..? Hem döve, hem gova, hem seve. Yüzyıllardır böyle gelmiş, emme gitmez böle. Gitmemeli deyom, değiştirmeli bu kafayı deye bekleyom. Kadınlar çeker zahmet küreğini, irkekler yeyiverir gaymağını böreğini. Elbette çocuk kısmı hocasından, kadın kısmı kocasından accık çekincek. Eyi de kocular da öyle gubur gubur guburdanmaycek. Bi de Osman Çavuş’u irezil ettikleri yetmeyomuş gibi karısı Dudu Gelin’i de irezil ediyolamış ya. Hani beş oğlan anasıyım deye gurd gurd gubaran bizim Cıbıl Hatçe va ya. Tutmuş Dudu Gelin’i çeşme başında, "Oğlan doğuranlar övünüveesin, kız doğuranlar dövünüveesin. Gocu dünya bi gemi, akıl yelkeni, fikir dümeni, doğur oğlanı da yaşatıveesin seni" deye, gas gas gasılcen, gurd gurd gubarcen diye, nerdeyse fistanını yırtcek eğri bacaklı, domates suratlı, çikin garı.

Ulen çocuk kısmısının oğlanı gızı mı olurmuş! Yaylanın çayırlısı, evladın hayırlısı. Hem zoba odunsuz, erkek kadınsız, kadın erkeksiz olmaz. Güzel ırabbim böyle yazmış gocu defterine. Bilmeyen vasa bilsin, duymayan vasa duysun gari hey heeeeeey. Allaha emanet ol yavrııımm, sen sen ol ev gurunca garına, gızına sahip çık emi yavrıım, irkek çocuk diye tutturup gız çocuğunu ayrı goma emi gınalı guzum.. Hayırlısıynan teskereni alda gel gari asker yavrııımm, öpem gözlenden guzuuummm...