Türkiye’nin yüreği yanıyor.
Barış ve insanlık adına Suriye’de gözlem noktaları kuran Türkiye’ye hain saldırılar düzenleniyor.
Şehitlerimiz var… Elbette şehit haberleri üzerine Türkiye öfkeli.
Türkiye, bu gözlem noktalarını Suriye’nin devlet başkanı Eset’in kendi halkını soykırıma tabi tutmasını engellemek…
Türkiye’nin Şubat sonuna kadar Esat’ geri çekilmesi için süre vermesi, çekilmedikleri taktirde gerekenin yapılacağını açıklaması dünyaya telaşlandırdı.
Esat’ın saldırıları NATO’yu da hareket geçirdi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, "İdlib'deki saldırıları kınıyor, Esed rejimi ve Rusya'ya acilen saldırıları durdurma çağrısında bulunuyorum." dedi.
Esed rejimi ve Rusya'ya uluslararası hukuka uyma çağrısında bulunan Stoltenberg, insanlara zulmeden Rusya destekli söz konusu saldırıların acilen son bulması gerektiğini vurguladı.
Bu açıklama şunu gösteriyor. NATO, Esed’in askerlerinin Türkiye’ye saldıramayacağını, bunun bir Rus tezgahı olduğunu biliyor ve direk olarak ona göz dağı veriyor.
Bu açıklamanın hemen ardından Kremlin’de bir açıklama yaptı.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, İdlib'deki durumdan ötürü endişe duyduklarını belirterek, "Rusya, Soçi anlaşmalarının uygulanmasını en önemli konu olarak görüyor." dedi.
Liderlerin talep etmesi halinde böyle bir toplantının düzenlenebileceğini belirten Peskov, "Rusya, İdlib'deki durum ve bu bölgede teröristlerin rahatça gezmesi hakkındaki endişesini gizlemiyor." diye konuştu.
Peskov, İdlib'de Türkiye'nin sorumluluklarına dair sorulan bir soruyu, "Bu konuda bir değerlendirme yapmıyoruz, imzalanan belgeye odaklanıyoruz. Farklı çıkarımlar yapmaya gereksiz buluyoruz." diye yanıtladı.
İşte bu son cümle çok şeyi anlatıyor…
Gerçekten Türkiye’de bir kusur bulunsaydı Ruslar bunu büyük bir zevkle anlatırlardı…
Ama sözcü Peskov “farklı çıkarımlar” diyerek yapacağı bir suçlamanın Türkiye’den karşılık bulacağına inanıyor.
Peki, ABD bu işin neresinde: Bir başka iki yüzlülük politikası da bu noktada karşımıza çıkıyor;
Pentagon, 2021 mali yılı için Kongreden 69 milyar doları savaş fonu olarak bilinen "Deniz Aşırı Muhtemel Operasyonlar", 35,1 milyar doları "Enerji Bakanlığı ve diğer kurumların savunmaya ilişkin harcamaları", 636,4 milyar doları ise "temel savunma bütçesi" olmak üzere toplam 740,1 milyar dolar bütçe talebinde bulundu. YPG/PKK terör örgütü dahil Suriye'de ABD'nin desteklediği güçler için 200 milyon dolar fon talebinde bulunuldu.
Sözde dostumuz, biz can düşmanımıza tırlarca silah verdiği yetmiyor, birde para ile onları besliyor.
Hep söylenir, dost bildiklerine dikkat et, zayıf anında sana kazık atar...
Haksızda değil.