Haftabaşından beri Beşiktaş karşısında 3-0'dan 3-3'e getirilen maç ile ilgili Ersun Yanal'ı övmüş ve Şenol Güneş'e karşı büyük başarı kazanmasını alkışlamıştık.
Aynı Ersun Yanal Başakşehir karşısında bir hafta önceki kararlı Ersun Yanal'dan çok farklı tavır gösterdi.
Walbuena'yı oyuna katarak Beşiktaş deplasmanında beraberliği hem de 3-0 dan kazanan Ersun Yanal Başakşehir karşısında Walbuena'yı kenarda oturtarak Mehmet Topal'ın olmadığı maçta orta sahayı Eljif Elmas'a emanet ederek baştan “ Ben önce yenilmek istemiyorum. Onun için akından önce defansı sağlam tutmalıyım” mantığıyla yanlış bir tertip ve oyunla Başakşehir'e 3 puanı teslim etti.
Yani
Ersun Yanal Başakşehir karşısında battı.
Elimde Walbuena ve Mehmet Ekici varsa ben önce onları tahtaya yazar, yanına başkalarını yazarım.
İkinci yarıda Mehmet Ekici oyuna girince Fenerbahçe biraz kendine geldi.
Gol de bu arada geldi.
Milli takımın kalecisi Mert Günok iki poziyonda kurtarış yapmasına rağmen Fenerbahçe'nin golünde Attamah ile anlaşamadı.
Soldado da araya girip golü yaptı.
Devre arasında alınan zays iki pozisyonu bozuk para gibi harcadı ve 3 puan Başakşehir'in oldu.
Maça gelince;
Medipol Başakşehir makine gibi takım.
Bir oyun düzeni var.
Tıkır tıkır onu uyguluyorlar.
Başakşehir'in tek aksayan tarafı Arda Turan
Hakem Hüseyin Göcek'in ele çarpma deyip vermediği pozisyon bana göre penaltı.
İkinci yarıda oyunun el freni Arda oyundan alınınca takım aslına döndü.
Arda oyundan alındığı zaman da kırmızı kartlık bir foul yaptı.
Abdullah Avcı bunu farketti hemen oyundan aldı.
Hareket incelense kesin atılırdı.
Oyundan çıkınca dosya kapandı.
Başakşehir'in İrfan Can Kahveci diye bir topçusu var.
Oyununu çok geliştirdi.
Hagi'den çok şey öğrenen Emre Belözoğlu galiba aynı dersleri İrfan Can'a veriyor.
Çünkü gelişmesi müthiş.
Bu hafta bütün dikkatlerin çevrildiği Başakşehir – Fenerbahçe maçında sonra
Medipol Başakşehir artık Şampiyoo...
Şampiyonluk yolunda rakibi Galatasaray ile sekiz puan fark ve Galatasaray'ın umut vermeyen oyunu bize bunu söyletiyor, yazdırıyor.