Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Swissotel Bosphorus'ta düzenlenen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) 2018 Yılı Mali Genel Kurulu'nun açılışında yaptığı konuşmada, dünyanın ciddi değişimler yaşadığı bir süreçte, yeni yapısıyla ve yeni yönetimiyle DEİK'in iş dünyasının bilhassa da ihracatçıların lokomotif kuruluşu haline geldiğini söyledi.
DEİK'in 2016 yılı ocak ayından bugüne kadar düzenlediği, içinde iş forumlarının, konsey toplantılarının da yer aldığı 5 bin farklı etkinliği, yakalanan ivmenin bir göstergesi olarak değerlendirdiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin en büyük 100 şirketinin 63'ünün, en büyük 46 uluslararası müteahhitlik şirketinin 28'inin, en büyük 70 ihracatçı şirketinin 21'inin DEİK üyesi olmasının da bu başarının bir nişanesi olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEİK'in yakaladığı ivmeyi gelecek sene de devam ettirerek başarı çıtasını çok daha yüksek seviyelere çıkaracağına inandığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Tıpkı, 2019 yılı için belirlenen 'işimiz, gücümüzü dünyaya taşımak'... Bu bizim parolamız. 2019 bu noktada çok ama çok farklı olacak. Sizlerden Türkiye'nin ekonomik gücünü yakın coğrafyamızdan başlayarak, tüm dünyaya taşımanızı bekliyorum. Bunun için de DEİK, icrai bir kurul olmasının yanı sıra iç dünyamıza ufuk açacak, yol ve istikamet çizecek, fikri egzersizler de yürütmelidir. DEİK, dış ekonomik ilişkilere dair stratejiler hakkında raporlar üretmeli, uygulanmasını sağlamalı, sonuçlarını da yakından takip etmelidir. Bu yönde yapacağınız çalışmalarda da her zaman sizlerin yanında olmayı sürdüreceğim."
Erdoğan, gerek 2011 yılı gerekse o günden bugüne gelen sürece değinerek, "11 yılı aşkın Başbakanlığım döneminde, gerekse de Cumhurbaşkanlığımız süresince DEİK'in çalışmalarına özel önem verdik. Afrika'dan Güney Amerika'ya kadar ziyaret ettiğimiz her yere DEİK'i de davet ederek, iş adamlarımız arasında köprüler kurduk. Küçük, büyük demeden firmalarımızın sorunlarını çözmek, sizlerin karşılaştığı sıkıntıları gidermek için ciddi gayret gösterdik. Bundan sonraki süreçte, bu çatı aslında KOBİ'leri de almak suretiyle ufku daha da genişletmek, KOBİ'lerin bakış açılarını çok daha güçlü hale getirmek için bir adım atmamızın da gereğine inanıyorum." diye konuştu.
Bürokrasiden teminat mektuplarına, gümrük sorunlarından tır şoförlerinin meselelerine kadar her işle yakından ilgilendiklerini vurgulayan Erdoğan, bütün bunları iş adamlarına daha rahat, daha güvenli bir ticaret ortamı tesis etmek için yaptıklarını söyledi.
İhracat artsın, yatırımlar çoğalsın, istihdam, büyüme, üretim katlansın diye bu mücadeleyi yaptıklarını belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"2002 yılında yola çıktığımızda, bizim ihracatımız neydi? 36 milyar dolar. Şu anda nereye geldik? 170 milyar dolara geldik. İhracatçı firma sayımız 31 bindi. Ama bunları ana muhalefetin başı bilmez, anlamaz bu işlerden. İki kat arttırdık, şu anda 71 binin üzerine çıkardık. Yürürlüğe koyduğumuz düzenleme ile 8 bin 582 ihracatçımıza, yeşil pasaport imkanı getirerek pek çok ülkeye vizesiz seyahatin yolunu açtık. Talebi geri çevirmedik. EximBank'ın sermayesini, 3 milyar liradan 10 milyar liraya çıkardık. İhracatçılarımıza sadece geçtiğimiz yıl 2 milyar liranın üzerinde nakit destek sağladık. 1975-2002 döneminde ülkemizde sadece 15 milyar dolar doğrudan yatırım yapılmışken son 16 yılda 201 milyar doların üzerinde doğrudan yatırım rakamına ulaştık."
'Türkiye ticaret diplomasisinde de kendisinden giderek daha fazla söz ettiriyor'
Endonezya'daki tsunamiye ilişkin Erdoğan, "Tüm Endonezya halkına, Türk halkı olarak başsağlığı dileklerimizi bu vesileyle burada iletmiş oluyorum." dedi.
Erdoğan, "Türkiye diplomaside, insani yardımlarda olduğu kadar, ticaret diplomasisinde de kendisinden giderek daha fazla söz ettiriyor." şeklinde konuştu.
"2019 faklı olacak" diyen Erdoğan, "Karamsarlığı ve ümitsizliği kapımıza yaklaştırmadığımız müddetçe ülkemizin şahlanışını durduracak hiçbir fani güç yoktur." dedi.
'Sen ana muhalefetin başı olsan ne yazar, olmasan ne yazar'
Gezi olayları konusunda Erdoğan, şunları söyledi:
"Polisimize kurşun sıktılar, caddeleri, iş yerlerini, insanlarımızın vergileriyle alınan o belediye otobüslerini yaktılar, yıktılar. Bunlar mı vatansever? Bunlar mı milliyetperver? Bunların arkasında duranları siz nasıl savunuyorsunuz? Sen ana muhalefetin başı olsan ne yazar, olmasan ne yazar.
İşte şimdi de yayın organları vasıtasıyla beni ipe götüreceklermiş. Bunu sanatçı görünümü altındaki müsveddeler yapıyorlar. Yahu senin her yerin sanatçı olsa ne yazar.
Kalkacaksın sen bu ülkenin Cumhurbaşkanını ipte sallandıracaksın, şimdi git bunun yargıda bedelini öde.
Biz bu yola farklı çıktık, beni ipe götüreceksin... Yahu senin haddine mi? Biz şehadete inanmış insanlarız ve biz bunların bedelini rahatlıkla ödemeye hazır insanlarız."
Erdoğan, "Finansal piyasalar ve beklentilerdeki bu düzelmeyle önümüzdeki dönemde ekonomimizde gerçekten çok güçlü bir yükseliş olacaktır." dedi.